17. Hukuk Dairesi 2014/14858 E. , 2014/11985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2012/598-2014/86
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait davalıya kasko sigortalı aracın tek taraflı kazada hasarlandığını, ihtara rağmen davalının zararı karşılamadığını, eksper raporuna göre aracın pert olduğunu belirterek sovtaj bedelinin mahsubu ile şimdilik bakiye 11.250,00 TL"nın kaza ihbar tarihinden işleyecek reeskont faiziyle 76,08 TL noter ihtar masrafının ihtar tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı aracının özel otomobil olarak sigortalandığını, aracın kiralık olarak kullanılırken kazanın meydana geldiğini, kiralık kullanılan araçlar için sigorta priminin daha fazla alındığını, kabul anlamına gelmemek üzere, aracın 20.000,00 TL piyasa rayicinden 11.000,000 TL sovtaj değerinin mahsubu ile bakiye 9.000,00 TL zarar kaldığını, alınan (889 TL) prim ile alınması gereken (6.885 TL) prime göre oranlama yapıldığında bakiye 1.162,00 TL zarar bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.000,00 TL hasar bedeli 76,08 TL ihtarname gideri toplamı 4.076,08 TL"nın 25.1.2012 ihtar tarihinden itibaren işleyecek 4.000,00 TL"nın avans faizi, 76,08 TL"nın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak, sigortalı tarafından davalı kasko sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet veya müziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan 6102 sayılı YTTK"nun 1409/1 ve 1410.maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayin sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5.madesi ve 6102 sayılı YTTK"nun 1446.maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminatı içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer. Sigortacı, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde oluştuğunu ve bu oluş şeklinin sigorta teminatı dışında kaldığını soyut iddialarla değil somut delillerle kanıtlamak zorundadır.
Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya baktığımızda; uyuşmazlık, kazanın ihbar edilen şekilde meydana gelip gelmediği, aracın kiralık olarak kullandırıldığı sırada kazanın olup olmadığı, dolayısıyla hasarın teminat dışında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen poliçede aracın kiralık olarak kullanılması halinde meydana gelecek hasarın tazminine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Poliçede aracın hususi otomobil olduğu belirtilmiştir. Kasko Sigortası Genel Şartlarında, özel aracın sigortacının bilgisi dışında ticari (kiralık) olarak kullanılması teminat dışı bir hal olarak düzenlenmemiştir. Söz konusu madde sigorta primini yükseltmeyi amaçlamaktadır. Bu durumda aracın kiralık olarak kullanıldığı sırada, rizikonun meydana geldiğinin davalı tarafça somut şekilde ispatlanması halinde tahakkuk ettirilen primle, ödenmesi gereken prim arasındaki oran belirlenerek (proporsiyon hesabı yapılarak) bu orana göre hasarın giderilmesi gerekir. Davalı sigorta şirketi vekili davacı şirketin araç kiralama faaliyetinde de bulunduğunu, davacı aracının özel otomobil olarak sigortalandığı halde kiralık olarak kullanılırken kazanın meydana geldiğini, kiralık kullanılan araçlar için sigorta priminin daha fazla alındığını, kabul anlamına gelmemek üzere proporsiyon hesabı yapılarak zararın hesaplanması gerektiğini savunmuştur.
Davaya konu kazanın 16.1.2012 tarihinde sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu dönemde meydana geldiği, davacı şirketin diğer faaliyetlerinin yanında rent a car işleri ile de iştigal ettiği, uyuşmazlık konusu değildir. Sigortalı aracın dava dışı sürücüsü Kasım Alçiçek davalı şirketin araştırma görevlilerine, davacı ile kendisinin çalıştığı şirket arasında iş yapıldığını, çalıştığı şirketin davacıdan araç kiraladığını bu sebeple davacı şirket çalışanları ile tanıştığını, olay tarihinde şirket çalışanı Seymen"den bu aracı birkaç günlüğüne emanet olarak aldığını, kiralamadığını, aracı kullanması karşılığında ücret istenmediğini ve ödenmediğini ifade etmiş, davacı şirket çalışanı S.. K.. 8.10.2013 tarihli oturumda; davacı şirkette ofis müdürü olarak çalıştığını, şirketin sahibi ile akraba olduklarını, şirketin tavukçuluk, inşaat, pazarlama işini de yaptığını, şirket araçlarından birinin şirket işlerinde kullanılması için çalışanlara ayrıldığını,kazaya karışan aracın bu araç olduğunu, aracı şirkette iş yapan Kasım Alçiçek"e emanet verdiğini ve kazanın meydana geldiğini
söylemiştir. Davacı taraf aracı kaza sonucu pert olup hasarlı araç davacı şirket uhdesindedir. Davacı vekili araç bedelinden, sovtaj bedelini indirdikten sonra bakiye kısmın davalıdan tahsilini istemiştir.
İspat yükü davalı taraftadır. Davacı şirket diğer faaliyetleri yanında araç kiralama işi de yapmaktadır. Davalı aracın kiralık olarak kullanıldığı esnada kazanın meydana geldiğini iddia etmiş, davacı şirket çalışanı, aracın şirket çalışanlarına şirket işlerinde kullanılmak üzere ayrıldığını, kiralık olarak kullanılmadığını ifade ettikten sonra, şirket çalışanı olmayan ancak davacı şirketle iş yapan dava dışı Kasım"a emaneten verildiğini söylemiştir. Mahkemece, davacının kiralık araç işini de yaptığı, kazayı yapan kişinin şirket çalışanı olmadığı,bu nedenle aracın kiralık olarak kullanılırken kazanın meydana geldiğinden bahisle proporsiyon hesabına göre belirlenen 4.000,00 TL tazminatın davalıdan tazminine karar verilmiştir. Davacı şirketin oto kiralama faaliyetinde bulunması tek başına davaya konu aracın da kiralık araç olarak kullanıldığını göstermez.
Bu durumda mahkemece, kazaya karışan, sigortalı aracın, davacı şirketin defter ve kayıtlarına göre kiralık araç olup olmadığı, olay tarihinde de aracın dava dışı sürücü K. A."e kiralanıp kiralanmadığı hususunun tespiti için davacı şirketin ticari kayıt, belgeler ve defterleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması, aracın davacı şirket tarafından dava dışı sürücüye kiralandığının ve kiralık araç olarak kullanılması sırasında kazanın meydana geldiğinin somut olarak tespit edilmesi halinde proporsiyon hesabına göre belirlenen 4.000,00 TL tazminatın, aksi halinde zararın tamamı olan 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı P.-on Tur.Turizm.S.. Acent. ve Dış Tic.Ltd.Şti. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı taraf lehine BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı P.-on Tur.Turizm.Sey. Acent. ve Dış Tic.Ltd.Şti"ne geri verilmesine 18.9. 2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.