22. Hukuk Dairesi 2019/2633 E. , 2019/7875 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, 15/04/2008 tarihinden itibaren her yıl 15 Aralık tarihinden izleyen yılın 14 Aralık gününde sona eren taahhütname başlıklı evraklara imzası alınmak suretiyle ... Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Gençlik ve Çocuk Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren ... Aile Yaşam Merkezinde rehber ve usta öğretici olarak çalıştırıldığını, ancak talep ettiği işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle yaptığı yazılı bildirim ile 15/03/2013 tarihi itibariyle iş akdinin davacı tarafından feshedildiğini belirterek davacının talepte haklı olduğu 200,00 TL kıdem tazminatı, 25.500,00 TL eksik ödenen ücret, 300,00 TL ücretli izin alacağı, 8.000,00 TL ilave tediye alacağı olmak üzere toplam 34.000,00 TL alacağın faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, öncelikle usul yönünden davada idari yargının görevli olduğunu belirterek yargı yolu yanlışlığı nedeniyle davanın reddini talep etmiş, esasa ilişkin olarak da davanın subut bulmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma öncesi yapılan ilk yargılamada, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairemiz tarafından, davacının hizmet süresinin tespitinde SGK kayıtlarının dikkate alınması, davacının yıllık izin alacağının hesabında fiilen çalışılan sürelerin toplanarak yeniden hesaplanması, davacının ücretinin, davacının ders saat ücreti ile günlük çalıştığı saat süresinin çarpılması, çıkan sonucun ayda çalışılan gün sayısı ile çarpılıp aylık ücretin belirlenmesi ve günlük ücretin ise hesaplanan aylık ücretin çalışılan gün sayısı olan yirmi altıya bölünmesi ile tespit edilmesi gerektiği, davacının zmaanaşımı def"i hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği ve tediye alacağının miktarının hüküm fıkrasında yanlış yazılmasının hatalı olduğu gerekçeleri ile bozulmuş, bozma ilamına uyulması sonrasında yapılan yargılama neticesinde mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının kıdem tazminatına esas fiilen çalıştığı süre konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, bilirkişi tarafından davacının SGK kayıtlarına göre, kıdem tazminatı alacağı 1606 gün üzerinden hesap yapılmış ise de, davacının SGK kayıtlarına göre çalışması 1572 gündür. Davacının kıdem taziminatı alacağı 1572 gün üzerinden hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının yıllık izin alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.İşçinin işe iade davası açması durumunda, izin ücretinin talep edilip edilemeyeceği davanın sonucuna göre belirlenmelidir. Gerçekten işçinin dava sonucu işe başlatılması durumunda önceki fesih ortadan kalkmış olmakla ve iş ilişkisi devam ettiğinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesi uyarınca izin ücreti istenemez. İşçinin işe başvurusuna rağmen yasal bir aylık işe başlatma süresi içinde işe alınmaması halinde ise işe başlatmama anı fesih tarihi olarak kabul edildiğinden, izin alacağı bu tarihte muaccel olur.Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.Yıllık izinle ilgili ispat külfeti davalı tarafa ait olup, yıllık izinlerin kullandırıldığını, yıllık izin defteri ve benzeri eş değer belgelerle ispat etmesi gerekecektir.Somut olayda, davacının hizmet süresine göre 56 gün yıllık ücretli izne hak kazandığı, 14 gününü kullandığı ve bakiye 42 gün izin alacağı bulunduğu kabul edilerek 42 gün üzerinden yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmıştır. Dosya içeriğinde bir kısım imzalı ve onaylı yıllık izin belgeleri mevcut olup söz konusu belgeler bilirkişi raporunda dikkate alınmamıştır. Hal böyle olunca Mahkemece yapılacak iş davacı asil çağrılarak izin belgelerindeki imzaların kendisine ait olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre yıllık izin ücreti alacağını belirlemekten ibaret belgelere göre, davacının 16.11.2010-29.11.2010 tarihleri arası 3 gün, 15.10.2010-01.11.2010 tarihleri arası 17 gün, 16.09.2011-29.09.2011 tarihleri arası 13 gün, 22.10.2011-27.10.2011 tarihleri arası 5 gün, 16.07.2012–19.07.2012 tarihleri arası 3 gün, 27.11.2012-02.12.2012 tarihleri arası 5 gün, 07.09.2012-17.09.2012 tarihleri arası 10 gün, 27.03.2012- 29.02.2012 tarihleri arası 2 gün ve okunamayan bir belgeye göre de 03.08.2012 tarihinde izin kullandığı anlaşılmakta olup, belirlenebilen toplam kullandığı izin süresi 58 gündür. Sunulan belgelere göre, davacının kullanmamış olduğu yıllık izin hakkı bulunmadığından, davacının yıllık izin alacağı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.