Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3262
Karar No: 2017/3029
Karar Tarihi: 07.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/3262 Esas 2017/3029 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, taraflar arasındaki muhdesatın tespiti davasında, davacının paydaş olduğu taşınmaz üzerine yaptığı at çiftliğinin kendisine aitliğinin tespitini istediğini belirtiyor. Davalı ise davanın reddedilmesinin gerektiğini savunuyor. Mahkeme, davacının talebinin kabul edilerek at çiftliğinin davacıya ait olduğuna karar veriyor. Ancak karar davalı vekili tarafından temyiz ediliyor. Yargıtay incelemesi sonucunda, muhdesatın tespiti davasının güncel hukuki yararının bulunması gerektiği ve ortaklığın zaten giderildiği gerekçesiyle davacının güncel hukuki yararının bulunmadığına karar veriliyor ve davaların uygulama alanı sınırlı olduğu belirtiliyor. Muhdesat terimi, arazi üzerinde kalıcı yapı, ağaç vb. unsurları kapsar ve sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Ayrıca, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bu ilke ve esaslara göre, muhdesatın arazi malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Kararda açıklanan kanun maddeleri ise TMK 684/1, TMK
8. Hukuk Dairesi         2016/3262 E.  ,  2017/3029 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.03.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... Kavuşturan ve karşı taraftan davacı vekili Avukat... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu 562 parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı tarafından at çiftliği yapıldığını açıklayarak anılan muhdesatın davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve 562 parsel sayılı taşınmazda mevcut at çiftliğinin davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir.
    Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.).
    Öğretide ve Yargıtay"ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
    Somut olaya gelince; dava konusu 562 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi amacıyla... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 16.04.2014 tarih 2013/534 Esas ve 2014/265 Karar sayılı ilamı ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği ve kararın 09.10.2015 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla davacının başlangıçta var olan güncel hukuki yararının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemez. Mahkemece güncel hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine (HMK. m.115) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.480,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve
    taraflarca HUMK"nun 440/I. Maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi