11. Ceza Dairesi 2017/16686 E. , 2020/6884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında .... Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketine ait faturaları 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte olarak düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ...’ün yapılan sorgusunda, adı geçen şirketle ilgisinin bulunmadığını, kimlik bilgileri kullanılarak adına şirket kurulduğunu, şirket adına fatura düzenlemediğini savunması, adı geçen şirket hakkında düzenlenen 30.09.2013 tarihli 2013-A-1547/28 sayılı vergi tekniği raporunda, ..., ... ve ...’in ... Ltd. Şti.ni ... ve eşi ... adına onların bilgisi dahilinde kurarak kendilerini gizlemeye çalıştıkları, şirket unvanı altında mal veya hizmet karşılığı olmaksızın sahte fatura düzenleme faaliyetinde bulunduklarının belirtilmesi karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suçun failinin herkes olabileceği, suçta ve cezada şahsilik ilkesi gereğince, suçun şekli sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil, suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan faillerin cezalandırılmasının gerekeceği ve bu suça iştirak edilmesinin mümkün olması da dikkate alınarak, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
a) Yazı ve imza örnekleri temin edilerek, suçlara konu olup bir kısmı dosya içerisinde bulunan faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması hâlinde ise;
aa) Sanıkların işletmenin faaliyeti ile ilgili beyanname, işletmeye ait bir belge düzenleyip düzenlemediklerinin araştırılması, şirketin kuruluş tarihinden itibaren vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asılları ile şirketin faaliyetine ilişkin düzenlenen yoklama fişleri, tebliğ alındı belgeleri, şirket adına basılan irsaliyeli faturaların teslimine ilişkin bilgi formları asılları getirtilip, sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri hâlinde; belgelerdeki imza ve yazıların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
bb) Suçlara konu faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, CMK’nin 48. maddesi gereğince çekilme hakkı hatırlatıldıktan sonra, söz konusu faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
cc) Vergi incelemesi aşamasında Vergi Müfettişi ...tarafından ifadelerine başvurulan ...., .... ve ....’ın tanık sıfatıyla dinlenmesi, sanıkları tanıyıp tanımadıkları, şirketin faaliyeti kapsamında kiminle muhatap oldukları, şirketin işleri ile fiilen kimin ilgilendiğinin sorulması,
dd) Vergi tekniği raporuna ek yapılan (Ek-13) ....’ın Gaziosmanpaşa C. Başsavcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesine ilişkin yürütülen soruşturmanın akıbetinin araştırılması, soruşturma dosyasının veya dava dosyasının getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içerisine konulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması,
2- Kabule göre;
a) Sahte fatura düzenleme suçunda her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı için ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek hüküm kurulması yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Sanık ...’in UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 02.03.2017 tarihinde vefat ettiği belirtiliğinden, bu durumun kesin olarak tespiti hâlinde 5237 sayılı TCK"nin 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hakkında aleyhe temyiz bulunmayan sanık ...’ın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.