Esas No: 2019/5567
Karar No: 2021/3250
Karar Tarihi: 16.06.2021
Danıştay 4. Daire 2019/5567 Esas 2021/3250 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5567
Karar No : 2021/3250
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, deaktif hale gelen abonelerden tahsil edilemeyen alacakların, değersiz alacak olarak dikkate alınması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen 2016 yılına ilişkin beyannameye istinaden tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı tarafından 2016 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla verilerek, ihtirazi kaydın kabul edilmemesi üzerine yapılan tahakkuk işlemine dava açılmışsa da; alacağın değersiz alacak niteliği kazanabilmesi için kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsilinin mümkün olmaması gerektiği, olayda ise; davacı şirket tarafından, müşteri çekmek ve pazar payını genişletmek amacıyla alınan, her bir abonesine en fazla 15,00 TL avans verilebileceği şeklindeki kararın; her bir aboneye verilen avansların geri alınamaması yönünde risk taşıması ve bunun pazar payında bir srateji olarak belirlenmesi hususları da dikkate alındığında, basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda olan davacı tarafından bu riskler kabul edilerek alındığı; söz konusu alacakların ise "değersiz alacak" veya "şüpheli alacak" kavramları içerisinde değerlendirilmesi mümkün olmadığından, dava konusu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : "Avans TL" uygulamasının stratejik bir karar olduğu ve risk alınarak bu uygulamanın hayata geçirildiği yönündeki değerlendirmenin hukuka aykırı olduğu, 213 sayılı Kanunun 322. maddesi kapsamında ifası imkansız hale gelen alacağın mevcut olduğu, "kanaat verici vesika"nın ne olduğu konusunda bir belirleme bulunmadığı, idarenin de özelgelerle bunu belirlemesinin hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olduğu, olayda ise, hangi deaktif abonelerin kullandığı Avans TL'ye ilişkin alacakların tahsil edilemediğinin şirket kayıtlarından anlaşılabileceği, idarece verilen özelgelerde "kanaat verici vesika", "ödemeyi imkansız hale getirmiş hal ve sebepler sonucu ortaya çıkmış belgeler" olarak tanımlanmasına rağmen, uyuşmazlıkta şirket kayıtlarının bu açıdan değerlendirilmediği, 213 sayılı Kanunun 115. maddesi ile 6183 sayılı Kanunun 106. maddesi dikkate alındığında, kamu kurumlarının bile belirli meblağı geçmeyen alacaklarının tahsilinden vazgeçmekteyken, şirketin tahsili imkansız hale gelen alacağından vazgeçmesinin davalı idarece kabul edilmediği, temyize konu kararda dava dilekçesindeki iddiaların karşılanmadığı, yasal yollarla takip için gerekli olan meblağ ile mevcut deaktif abone sayısı çarpıldığında, tahsil edilemeyen alacaktan çok daha fazla gider yapılması gerektiğinin açık olduğu, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ... TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.