Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9408
Karar No: 2017/3014
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/9408 Esas 2017/3014 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıların mirasbırakanı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacılar tarafından yapılmış olan binanın bedelinin davalılardan tahsili talebiyle açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davalılar vekili tarafından reddine karar verilmesi talep edilen davanın muhdesatın aidiyetinin tespitine ve yapı bedelinin tahsiline ilişkin olduğu belirtilmiştir. Ancak, mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda tarafların delilleri toplanarak uyuşmazlığın neticesi hakkında bir karar verilmesi gerektiği, hükmün doğru olmadığı belirtilmiştir. Kararda TMK'nın 994 ve 995. maddelerine göre uyuşmazlığın tartışılması ve sonuca göre alacak talebi hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA karar verilmiştir. Karar düzeltme isteği için 15 gün süre verilmiştir.
Kanun maddeleri: HMK'nın 26. ve 33. maddeleri, TMK'nın 994 ve 995. maddeleri, 1086 sayılı HUMK'nun 428. ve 440/I maddeleri.
8. Hukuk Dairesi         2017/9408 E.  ,  2017/3014 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti ve Alacak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, usulden reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar vekili, davaya konu...ada...parsel üzerinde, vekil edeni ... ile müteveffa eşi ... tarafından yapılmış olan bina bulunduğunu, taşınmaz her ne kadar davalıların murisi ve davacılardan ..."in oğlu olan ... adına kayıtlı ise de, gerçek malikin vekili edeni ... ve müteveffa eşi ... olduğunu açıklayarak, arsa üzerindeki yapının değerinin davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili 26.05.2015 tarihli duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespitine ve yapı bedelinin davalı taraftan tahsiline ilişkin olduğu, davacı tarafça, aleyhlerine men"i müdahale davası açıldığından bahisle muhdesatın tespiti ve yapı bedelinin tahsili talebi ile dava açıldığı, bu talebin öncelikli olarak muhdesatın aidiyetinin tespitini de zorunlu kıldığı, muhdesatın aidiyeti davalarının, doktrinde ve Yargıtay uygulamalarında hangi hallerde açılacağının açıklandığı, paydaş olmayan davacıların tespit davası açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Her ne kadar mahkeme tarafından az yukarıda açıklanan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır.
    Şöyle ki;
    6100 sayılı HMK’nun 26. maddesi uyarınca hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlıdır. H.M.K"nun 33. maddesine göre ise, olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bu ilkeler ışığında, dava dilekçesi içeriğindeki anlatımdan uyuşmazlığın, davalıların mirasbırakanı adına kayıtlı taşınmaza yapılan bina bedelinin davalılardan tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın TMK"nun 994 ve 995. maddelerine göre tartışılıp değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre alacak talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harın temyiz edene iadesine, 06.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi