Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2021/63
Karar No: 2021/3196
Karar Tarihi: 16.06.2021

Danıştay 3. Daire 2021/63 Esas 2021/3196 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/63
Karar No : 2021/3196

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sac Sanayi Ticaret ve İthalat İhracat Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/...
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, 2008 yılının Kasım, 2009 yılının Ocak, Nisan ve Haziran dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ile 2015 ile 2018 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … ile … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu … takip numaralı ödeme emrinin dayanağı (2) nolu ihbarnamelerin, davacı şirketin kanuni temsilcisinin ikamet adresinde tebliğ edilmesi ve dava açılmayarak kesinleşmesi üzerine bu ihbarnamelere konu vergi ve cezaların tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinin hukuka uygun olduğu, … takip numaralı ödeme emrinin dayanağı (2) nolu ihbarnamenin ise davacı şirkete tebliğ edildiği hususu davalı idarece ortaya konulamadığından söz konusu alacağın tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle … takip numaralı ödeme emri yönünden dava reddedilmiş, ... takip numaralı ödeme emri ise iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirlerinden … takip numaralı ödeme emri içeriği vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle açılan davanın kısmen reddedilmesi üzerine düzenlenen (2) nolu ihbarnamelerin davacı şirketin kanuni temsilcisinin ikamet adresinde kendisine tebliğ edildiği ve tebliğ tarihinden itibaren 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 3. fıkrası uyarınca bir ay içerisinde ödenmediği anlaşıldığından, tahsili kabil hale gelen kamu alacağı için ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, ... takip numaralı ödeme emrinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu kabul edilerek mahkeme kararının söz konusu hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava değinilen ödeme emri yönünden reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davaya konu ödeme emirleri içeriği vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle açılan davalarda verilen kararların temyiz edildiği dolayısıyla, kesinleşmeyen vergi ve cezalar için ödeme emri düzenlenemeyeceği, (2) nolu ihbarnamelerin tebliğ edilmediği gibi tebliğ edildiğine dair herhangi bir delilin davalı idarece dosyaya sunulmadığı, ödeme emri içeriği vergi ve cezaların zaman aşımına uğradığı, vergi ve cezaların dayanağı vergi inceleme ve vergi tekniği raporlarının tebliğ edilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının ... takip numaralı ödeme emri yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, adına düzenlenen ...takip numaralı ödeme emrinin dayanağı ihbarnameler içeriği vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle açılan davanın sonuçlandırıldığı … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı üzerine, davalı idarece düzenlenen (2) nolu ihbarnamelerin 06/05/2017 tarihinde şirket yetkilisinin ikametgah adresinde kendisine tebliğ edildiği, söz konusu borçların tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmemesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 ilâ 109. maddelerinde; tebliğ esasları, tebliğin muhatapları, posta ve ilan yoluyla tebliğler ile memur eliyle tebliğ ve tebliğ yerine geçen işlemler düzenlenmiş, tebligatın nerede, nasıl ve kimlere yapılacağı belirlenmiştir.
Aynı Kanun'un 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartiyle tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu kurala bağlanmıştır.
“Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddenin 1.fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; ikinci fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olacağı, 2365 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen 3. fıkrasında ise kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Tebliğ, hukuki bir işlemden ilgili kimsenin haber almasını sağlamak için, yetkili makamın kanuni şekilde yazı veya ilan ile yapacağı belgelendirme işlemi olup amaç, ilgilinin yasal haklarını kullanabilmesine imkan tanımaktır. Bu nedenle, 2365 sayılı Kanun'la 3. fıkra eklenmeden önceki 94.madde düzenlemesinde, sadece dava açabilecek kişiler, adına tebligat yapılacak kişiler kapsamında sayılmıştır. Değişiklik öncesi 94. madde hükmü genel bir düzenleme gibi görünmekle beraber, muhatabın kendisine ya da onun adına dava açma konusunda yetkili ve görevli kimselere yer veren birinci fıkra hükmünün gerçek kişilere yönelik olduğu; ikinci fıkranın ise tüzel kişiler adına dava açabilecek dolayısıyla tebligat yapılabilecek kimseleri düzenlediği anlaşılmaktadır.
Kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde, tebliğin kimlere yapılacağı, 2365 sayılı Kanun'la eklenen 3.fıkrada belirlenmiştir. Düzenleme; muhatabın bulunmaması halinde, ikametgah adresinde bulunanlara veya işyerinde bulunan memur ve müstahdemlere tebligat yapılacağı ancak, tebligat yapılacak kişinin on sekiz yaşından büyük görünmesi ve açık bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerektiği şeklindedir.
Madde; aile fertlerine tebliğ yapılması halinde, tebliğ muhatabının haberdar olma ihtimalinin, ilanen tebligata göre daha fazla olacağı gerekçesine dayandırılmış, Bütçe Plan Komisyonunda maddeye “veya işyerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılır.” ifadesi eklenmiş, böylece fıkra hem gerçek hem de tüzel kişiler için uygulanır duruma gelmiştir.
“İkamet adresinde yapılacak tebliğ” ifadesi, 1.fıkranın da işaret ettiği gerçek kişilere tebligat yapılamaması halini düzenlemektedir. Tüzel kişiler yönünden ise “işyerinde”, “tebliğ yapılacak kimsenin bulunmaması”, “memur veya müstahdem” kriterlerinin esas alınması gerekmekte olup, düzenlemeden; tüzel kişilerle ilgili tebliğin, tüzel kişilerin temsilcilerinin ikamet adreslerinde yapılabileceği gibi bir sonuç çıkarılması mümkün değildir.
Buna göre tüzel kişilerde asıl muhatap, yasal temsilcilerdir. Bu temsilciler mutad iş saatlerinde "işyerinde" bulunamadıkları veya tebligatı bizzat alamayacak durumda oldukları takdirde "orada hazır bulunan" "memur veya müstahdemlere" tebliğ yapılması, bu şekilde işyerinde tebligat mümkün olmaması halinde ilan yoluyla tebliğ yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, şirket adına düzenlenen (2) nolu ihbarnamelerin şirket yetkilisinin ikamet adresinde 06/05/2017 tarihinde kendisine tebliğ edilmesinin 213 sayılı Kanun'un 94.maddesindeki usule uygun olduğundan söz edilemeyeceğinden, Vergi Mahkemesi kararının, yazılı gerekçeyle … takip numaralı ödeme emrinin iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusun kabul edilerek bu ödeme emri yönünden davanın reddi yolundaki kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi