Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2764 Esas 2021/1231 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2764
Karar No : 2021/1231

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/05/2019 tarih ve E:2014/8060, K:2019/5201 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 12/02/2014 tarih ve 6 sayılı toplantısında alınan ...sayılı kararın, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı işlemi ile ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/05/2019 tarih ve E:2014/8060, K:2019/5201 sayılı kararıyla; davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
Anayasa'nın 131. maddesi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 6. maddesinin 1. fıkrası, 33. maddesinin (a) fıkrası, 39. maddesinin 2. fıkrası, 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi, Ek 30. maddesi, Ek 38. maddesi ve Geçici 78. maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 34. maddesi, 07/11/1983 tarih ve 18214 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yurtiçinde ve Yurtdışında Görevlendirmelerde Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelik'in 1., 2. ve 5. maddelerinde yer alan kurallar aktarılarak,
Dava konusu Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulunun 12/02/2014 tarih ve 1056 sayılı kararıyla; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 39. maddesi uyarınca, doktora tezleri ile ilgili inceleme ve araştırma yapmak üzere, mecburi hizmet yüklenmek şartıyla yurt dışına gönderilmesi uygun bulunan ve 50/d kadrosunda görev yapan araştırma görevlilerinin, yurt dışına çıkarken imzalayacakları Taahhütname ve Kefaletname Senetlerinde, "Eğitimimi başarı ile tamamlayıp yurda döndükten sonra mecburi hizmet yükümlülüğümü 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesine göre halen araştırma görevlisi kadrosunda bulunduğum üniversitede ya da Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca uygun bulunan başka bir üniversitede yerine getirmeyi taahhüt ederim." hükmünün yer almasının uygun bulunmasına ilişkin Yürütme Kurulunun 27/05/2009 tarihli kararının iptaline karar verildiği,

İstanbul Teknik Üniversitesinin görüş talebi üzerine tesis edilen Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının dava konusu ... tarih ve ...sayılı işleminde; üniversite birimlerine 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi gereği atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitimlerini tamamladıklarında kadroyla ilişkilerinin kesilmesi nedeniyle mecburi hizmet yüklenemeyeceklerinden, Başkanlıklarının bursu dışında çeşitli burslar ve kendi imkanları ile doktora ve yüksek lisans çalışmalarıyla ilgili uzun süreli yurt dışına görevlendirilmelerinin yapılamayacağının belirtildiği,
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının dava konusu ... tarih ve ... sayılı işleminde ise; Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 27/05/2009 tarihli kararının iptaline ilişkin Yürütme Kurulunun 12/02/2014 tarihli kararının tüm üniversite Rektörlüklerine bildirildiği,
Uyuşmazlığın, 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesine göre görev yapan araştırma görevlilerinin doktora ve yüksek lisans çalışmalarıyla ilgili uzun süreli yurt dışı görevlendirmelerinin yapılmayacağına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı kararlarından kaynaklandığı,
Dairelerinin 07/04/2015 tarih ve E:2013/10863, K:2015/2759 sayılı kararında, 2547 sayılı Kanun'un 33/a ve 50/d maddelerinde belirtilen iki atama biçiminin akademik anlamda amaç ve süre bakımından birçok farklılık içerdiği; 33/a maddesine göre yapılan atamaların, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olma ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapma gibi hizmetin yürütülmesi amacı taşıdığı halde, 50/d maddesine göre yapılan atamaların burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerinin mali yönden desteklenmesini amacını taşıdığı hususlarına yer verildiği,
Yine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 15/10/2015 tarih ve E:2013/4353, K:2015/3525 sayılı kararında, "2547 sayılı Yasa'nın 33. maddesi uyarınca, araştırma görevlileri, lisansüstü öğretim yapmak amacıyla değil, araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere öğretim yardımcısı olarak atanabilirler. Öğretim yardımcısı olarak nitelendirilen araştırma görevlileri anılan kadrolara belirli bir süre ile atanırlar ve öngörülen sürenin sonunda görev süreleri kendiliğinden sona erer. 50/d maddesine göre ise, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora öğrencileri, bu öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere atanırlar. Her iki maddede, araştırma görevliliğine yapılan atamaların amaç ve süreleri birbirinden farklı düzenlenmiştir. Bir başka ifade ile 33. maddeye göre yapılan atamalar hizmetin yürütülmesi amacını taşıdığı halde, 50/d maddesine göre yapılan atamalar ile burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenmesi amaçlanmıştır." değerlendirmesinin yapıldığı,
Bu itibarla, 2547 sayılı Kanun'da yer alan 33/a ve 50/d maddeleri kapsamında görev yapan araştırma görevlilerinin, görev ve sorumluluklarının yargısal içtihatlarla da çerçevesinin çizildiği, davalı idare tarafından dava konusu işlemler ile 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesine göre görev yapan araştırma görevlilerinin doktora ve yüksek lisans çalışmalarıyla ilgili uzun süreli yurt dışı görevlendirmelerinin yapılmayacağına yönelik tesis edilen işlemlerin, 2547 sayılı Kanun'un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin doğrudan bir sonucu olduğu ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasa'nın kanun ile düzenleme yapılması gerektiğini kurala bağladığı bir hususta idari işlemle düzenlenme yapıldığı, bu nedenle dava konusu işlemlerin kanunilik ilkesine aykırı olduğu, 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi kapsamında görev yapan araştırma görevlilerinin doktora ve yüksek lisans çalışmalarıyla ilgili uzun süreli olarak yurt dışı görevlendirmelerinin yapılmayacağına ilişkin anılan Kanun'da ve Yurtiçinde ve Yurtdışında Görevlendirmelerde Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelik'te bir hüküm bulunmadığı, dava konusu işlemlerin gerekçesi olarak, "lisansüstü öğrenimlerini tamamladıklarında kadro ile ilişiklerinin kesilmesi nedeniyle mecburi hizmet yüklenemeyecekleri" hususunun gösterildiği, ihtiyaç halinde 50/d kadrosundan 33/a kadrosuna geçişler mümkün olduğundan söz konusu gerekçenin gerçeği yansıtmadığı, 2547 sayılı Kanun’da tek bir araştırma görevlisi tanımının bulunduğu, hangi yöntemle araştırma görevlisinin atandığı hususunun, ilgililerin statüsünün niteliğini değiştirmediği, dava konusu işlemlerin bu yönüyle de eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 29/05/2019 tarih ve E:2014/8060, K:2019/5201 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 16/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.