22. Hukuk Dairesi 2019/2956 E. , 2019/7845 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ...ile ...vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının çalışmaya başladığı tarihten itibaren 19.09.2013 tarihine kadar ... Linyit İşletmesi bünyesinde taşeron işçisi olarak kesintisiz çalıştığını, ancak son işveren olan alt işveren tarafından yazılı olarak müvekkilinin iş sözleşmesinin 19.09.2013 tarihinde feshedildiğini, santral içerisinde müvekkili davacı işçi ve diğer işçiler tarafından yapılmakta olan hizmetlerin, davalı ... AŞ.’nin bünyesinde istihdam etmek zorunda olduğu işçilerden olup taşeron vasıtasıyla bu işlemlerin yapılmasının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde belirtildiği şekilde muvazaa ilişkisini doğurduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti yıllık ücretli izin, hafta sonu çalışma, dini ve milli bayram çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, ihale ile şirketlere verilen işin niteliği ve yürütümü bakımından elektrik üretim işinden tamamen farklı ve bağımsız nitelikteki bir iş olduğunu ve alt işveren-asıl işveren ilişkisi söz konusu olmadığını savunarak davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Yargıtay emsal kararlarına göre ortada muvazaa bulunmadığı, ortada fesih olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kararın davacı ve davalı ...Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.03.2016 ilamı ile karar bozulmuş, bozma ilamına uyulmasına karar veren Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılardan ... Elektrik Üretim A.Ş. ve EÜAŞ vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut olayda; Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 09/03/2016 tarihli bozma ilamı ile ""Öncelikle birleştirilen dosyada davacının ücret farklı talebi belirsiz alacak davası şeklinde açılmış ise de, davacı vekilinin birleştirilen dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasını gerektirecek hukuki argümanları ve olguları ortaya koymadığı ve bu itibarla somut olayda davanın belirsiz alacak davası olarak görülüğü sonuçlandırılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının ücret farkı talebinin reddi kararı bu gerekçeyle sonucu itibariyle doğrudur.... davalılar ile dava dışı alt işverenler arasında muvazaalı bir alt işverenlik ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre davacının taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir...Davacıların feshe bağlı taleplerinin hüküm altına alınması gerektiği.."" gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir.
Bozma ilamında birleştirilen dosyada red kararı verilmesinin sonucu itibariyle doğru olduğu belirtilmesine ve Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine karşın kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek birleşen dava yönünden kabul kararı verilmesi hatalıdır.
Öte taraftan, Mahkemece, dava dilekçesindeki talep miktarıyla bağlı kalınarak alacaklara hükmedildiği, kıdem ve ihbar tazminatı yönünden, davacının hesaplamaya ilişkin itirazları kabul edilmesine karşın ileride açılacak ek davada hesaplamanın yapılabileceği belirtilerek yeniden hesaplama yapılmadığı ve nihai miktarın belirlenmediği, ilave tediye alacağı yönünden ise hiç hesaplama yapılmadığı anlaşılmaktadır. İleride açılması muhtemel ek dava bakımından herhangi bir tereddüte mahal vermemek için, toplam alacak miktarının belirlenmesi ve ardından talep miktarıyla bağlı kalınarak hüküm tesis edilmesi yerinde olacaktır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 04.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.