Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2428
Karar No: 2021/1239
Karar Tarihi: 16.06.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2428 Esas 2021/1239 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2428
Karar No : 2021/1239

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 11/12/2019 tarih ve E:2016/456, K:2019/7058 sayılı kararının, davalı idare tarafından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmı ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davacı tarafından davanın reddine yönelik kısım yönünden karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 26/05/2011 tarih ve 27945 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama, Yetiştirilme, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in (Yönetmeliğin adı, 22/02/2013 tarih ve 28567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile "Sosyal Güvenlik Denetmenliği Yönetmeliği" olarak değiştirilmiştir.); 4. maddesinin, 5. maddesinin, 6/1. maddesinin (d) bendinin, 12. maddesinin, 16. maddesinin, 19. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında yer alan ''sözlü'' ibarelerinin, 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "sözlü" ibaresinin, Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''... sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan...'' ibaresinin iptali istenilmiştir.
Müşterek kurul kararının özeti: Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 11/12/2019 tarih ve E:2016/456, K:2019/7058 sayılı kararıyla;
Dava konusu Yönetmeliğin 4, 5, 12 ve 16. maddelerinin tamamının iptali istenilmiş ise de; davacı Sendikanın, anılan maddelere özgü hukuka aykırılık iddialarının, 4, 5 ve 12. maddelerdeki "sözlü sınava yönelik" düzenlemelere; 16. maddenin ise 3. fıkrasına yönelik olduğu dikkate alınarak, uyuşmazlığın, bu düzenlemelere hasren incelendiği,
Dava konusu Yönetmeliğin; 4., 5. ve 12. maddelerinin, 16. maddesinin 3. fıkrasının, 19. maddesinin 4. fıkrasının ve 20. maddesinin, 29/12/2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirildiği; 6. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin, 29/12/2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, 19. maddesinin 5. fıkrasının ise, 22/02/2013 tarih ve 28567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirildiği görüldüğünden anılan düzenlemeler yönünden davanın konusuz kaldığı,

Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''... sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan...'' ibaresinin iptali istemine gelince; sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan, altı ay içinde açılacak olan sınavda başarılı olanların denetmen kadrolarına atanacaklarını ve bunların sosyal güvenlik kontrol memurluğunda geçen sürelerinin denetmenlikte geçmiş sayılacağını kurala bağlayan ve 5502 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan kuralın tekrarı niteliğinde olan düzenlemede hukuka ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmediği gerekçesiyle,
Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''... sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan...'' ibaresinin iptali istemi yönünden davanın reddine, diğer kısımlar yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yargılama giderlerinin yarı yarıya paylaştırılmasına, her iki taraf lehine … TL vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, davalı idarenin, denetmen kadrolarına yapılacak atamaları kontrol memuru kadrolarında çalışanlarla sınırlı tutmasının hakkaniyete uygun olmadığı, pek çok personelin mağduriyetine sebep olan düzenlemenin iptali gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmeliğin 4., 5., 12. ve 16. maddelerinin tamamının iptalinin istenilmesine karşın davacı Sendikanın, anılan maddelere özgü hukuka aykırılık iddialarının, 4., 5. ve 12. maddelerdeki "sözlü sınava yönelik" düzenlemelere; 16. maddenin ise 3. fıkrasına yönelik olduğu dikkate alınarak, uyuşmazlığın bu düzenlemelere hasren incelenmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiği; iptali istenilen düzenleyici işlemlerin uygulandığı ve davanın açıldığı tarihteki mevzuat doğrultusunda inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken yönetmelikte yapılan değişikliklerden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin ve idareleri aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi ile harçtan muaf olmalarına rağmen içerisinde harçların da yer aldığı yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi ile Müşterek Kurul kararının davanın reddine ilişkin kısmının onanması istenilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Müşterek Kurul kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Müşterek Kurul kararında her ne kadar Anayasa'nın geçici 21. maddesinin (F) bendinde yer alan; "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur." hükmü kapsamında değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, anılan bendin, hukuk sistemimizden çıkarılan kanun hükmünde kararname, tüzük, Bakanlar Kurulu ve Başbakanlık tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikler ve diğer düzenleyici işlemlere yönelik bir geçici hüküm olması, dava konusu düzenleyici işlemle herhangi bir ilgisinin bulunmaması nedeniyle, karara esas alınması hukuken mümkün olmamakla birlikte, bu husus kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine ilişkin Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun temyize konu 11/12/2019 tarih ve E:2016/456, K:2019/7058 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 16/06/2021 tarihinde esasta oybirliği, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY

X- 6100 sayılı Kanunun “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin birinci fıkrasında da: “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
Temyiz başvurusuna konu kararda, Yönetmeliğin 4., 5. ve 12. maddelerinin, 16. maddesinin 3. fıkrasının, 19. maddesinin 4. fıkrasının ve 20. maddesinin, 29/12/2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirildiği; 6. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin, 29/12/2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, 19. maddesinin 5. fıkrasının ise, 22/02/2013 tarih ve 28567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirildiğinden bahisle davanın bu kısımlarının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasında ve davalı idare aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdari işlemlerin -bu arada düzenleyici işlemlerin- hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu yönetmelik hükümlerinin, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.


KARŞI OY

XX- Dava, 26/05/2011 tarih ve 27945 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama, Yetiştirilme, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in (Yönetmeliğin adı, 22/02/2013 tarih ve 28567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile "Sosyal Güvenlik Denetmenliği Yönetmeliği" olarak değiştirilmiştir.); 4. maddesinin, 5. maddesinin, 6/1. maddesinin (d) bendinin, 12. maddesinin, 16. maddesinin, 19. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında yer alan ''sözlü'' ibarelerinin, 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "sözlü" ibaresinin, Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''... sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan...'' ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay İkinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunca verilen 11/12/2019 tarih ve E:2016/456, K:2019/7058 sayılı kararla, Yönetmeliğin Geçici 1. maddenin 1. fıkrasında yer alan ''... sosyal güvenlik kontrol memuru kadrolarında çalışanlardan...'' ibaresinin iptali istemi yönünden davanın reddine, Yönetmeliğin 4. maddesinin, 5. maddesinin, 6/1. maddesinin (d) bendinin, 12. maddesinin, 16. maddesinin, 19. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında yer alan ''sözlü'' ibarelerinin, 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "sözlü" ibaresinin iptali istemi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, …-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre yarısı olan …-TL'lik kısmının ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen …-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31 inci maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiştir.
04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331 inci maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, Yönetmeliğin 4., 5. ve 12. maddelerinin, 16. maddesinin 3. fıkrasının, 19. maddesinin 4. fıkrasının ve 20. maddesinin, 29/12/2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirildiği; 6. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin, 29/12/2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, 19. maddesinin 5. fıkrasının ise, 22/02/2013 tarih ve 28567 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirildiğinden söz edilerek davanın bu kısımlarının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen "kısmen ret, kısmen karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde sonuçlanan davada, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen kısım nedeniyle yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmeliğin maddelerinin yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın bu kısmına ilişkin olarak “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen davanın reddi kararıyla neticelenen davada, tarafların, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısım yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip yargılama giderleri ve bu giderlerin bir unsuru olan vekâlet ücreti konusunda ona göre hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, hükmün karar verilmesine yer olmadığına dair kısmının neticelerinin davalı idare aleyhine olduğu değerlendirilmek suretiyle yargılama giderlerinin yarısı ile vekâlet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedilmiş olması nedeniyle, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi