17. Hukuk Dairesi 2014/13849 E. , 2014/11906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2013/362-2014/159
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili, davalı İ.. İ.. vekili ve davalı E.. M.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında; Tek desteğini kazada kaybeden davacı kardeş için destekten yoksun kalma tazminatına hükmolunması gerekirken tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 28.647,95 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı İ.. İ.. Ltd. Şti. Vekili ve davalı E.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin husumet, kusura yönelik ve ayrıca aşağıda yazılı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, "desteğin, davacıya destek olacağının şüpheli olduğu, desteğin hali refah içerisinde bulunmadığı, düzenli bakımın ispat edilemediği" gerekçesiyle 25.10.2011 günlü kararla destekten yoksun kalma tazminatı davasının reddine karar verilmiş,
Davacının temyizi üzerine dairenin 4.12.2012 gün 2012/2922-13541 sayılı kararı ile "genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı gözönüne alındığında, müteveffanın hayatta kalan tek yakın akrabası olan kardeşine belirli bir düzeyde destek olacağı, ona yardımda bulunacağı kabul edilmelidir. Bu desteğin ölçüsü tarafların yaşam düzeyi, sağlık, sosyal ve ekonomik durumları ile orantılı olarak tutar bakımından değişebilirse de desteğin, zihinsel açıdan yetersiz ve tek akrabası olan kardeşine hiç destek olamayacağı kabul edilemez..." gerekçesiyle karar bozulmuş,
Yerel mahkemece bozmaya uyularak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim dalınca düzenlenen 8.1.2014 günlü rapora dayanılarak, davacının çalışarak hayatını kazanamayacağını kabul edilmek, 16.10.2009 günlü bilirkişiler İ.Y.ve A. T.tarafından düzenlenen rapor esas alınmak ve ZMSS"nin ödemesi güncellenerek mahsup edilmek üzere yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkemenin hükme esas aldığı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim dalınca düzenlenen 8.1.2014 günlü rapor hüküm tesis etmeye yeterli değildir.
Bu halde davacının İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevki ile, desteğin ölümü ile davacının psikolojik rahatsızlığı arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı, varsa desteğin ölümünün davacıdaki rahatsızlığı ne oranda etkilendiği, davacıda saptanan psikolojik rahatsızlığın çalışarak hayatını kazanmasına engel teşkil edip etmediği, davacının başkasının desteğine muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise süresinin ne kadar olabileceği konularında kurul raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Bozmadan önce, davacının destek zararı yönünden 17.8.2004 günlü Dr. C.Y., 3.2.2005 günlü Dr. S. N. ve 16.10.2009 günlü İ. Y.-A. T."tan raporlar alınmış, bozma üzerine 16.10.2009 günlü raporda tespit edilen zarar miktarı sabit tutmak suretiyle ZMSS"nin 31.10.2001 günlü ödemesi 3.12.2013 tarihi itibariyle güncellenmek ve mahsup edilmek suretiyle bakiye 28.647,95 TL tazminata hükmedilmiştir.
Oysa dava tarihinde yürürlükte bulanan mülga 818 sayılı BK 46/2 (6098 sayılı Yasanın 75) maddesi gereğince destekten yoksunluk zararının karar tarihine en yakın gündeki verilerin esas alınması suretiyle belirlenmesi gerekir.
Bu halde bilirkişiler İ. Y. ve A. T.tan ek rapor alınarak karar tarihine en yakın gündeki verilere göre davacının destekten yoksunluk zararının belirlenmesi, davadan önceki ZMSS ödemesinin güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalılar vekillerinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine, 16.9.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.