Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4448
Karar No: 2019/328
Karar Tarihi: 17.01.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4448 Esas 2019/328 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/4448 E.  ,  2019/328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 10.05.2013 tarihinde ..."nın sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken aracın sol arka lastiğinin patlaması sonucu aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın sol yana devrilmesi ve takla atması sonucu araçta yolcu olarak bulunan ... vefat ettiğini, müteveffanın geride eşi ve 3 çocuğunu bıraktığını, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, kazaya karışan aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, bu sebeple maktulün desteğinden yoksun kalan müvekkillerine tazminat ödenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle müvekkilleri için maddi tazminat değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların davalı ... şirketinden aralarındaki anlaşma sonucu alacaklarını
    aldıkları ve sigorta şirketini ibra ettikleri anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasası"nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir. Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, Yasa"nın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda, mahkemece kararın gerekçe kısmında aracın sürücüsü ...’in öldüğü, geride eşi ve çocukları olan davacıların kaldığı, belirtilmiştir. Oysa dava konusu olayda vefat eden araç sürücüsü ...’in eşi, diğer davacılar ..., ... ve ...’nın annesi ... ’dır ve araçta yolcu olarak bulunmaktadır. Mahkemece, “davacılar tarafından davalı ... şirketini ibra ettikleri anlaşıldığından” davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçesi anlaşılır olmadığı gibi, karar denetime elverişli de değildir. Bu durum kararın gerekçesi ile hükmü arasında çelişki ortaya çıkmasına neden olup HUMK’nun 388 ve 389. (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298) yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Kabule göre de; somut olayda davalı ... tarafından 21.01.2014 tarihinde davacılar ...’e 8.284,00 TL, ...’a 9.831,00 TL, ...’ya 6.976,00 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasında düzenlenen “makbuz ve ibraname” başlıklı belgelerde “fazlaya dair tüm hakların saklı tutularak” tazminatların nakden ve tamamen alındığı, anlaşılmaktadır. Mahkemece davacılar yönü ile davalı ... tarafından yapılan ödemeler güncellenerek tazminatlar hesaplanmış, davacı ...’nın 4.435,29TL bakiye zararı olduğu belirlenmiştir. Ancak ibranameleri davacıların fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak imzalamış olmaları karşısında davacı ... yönü ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi