MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıkların yağma suçunu gerçekleştirirken, Osmaniye Devlet Hastanesinin 05/07/2015 günlü adli raporuna göre “Basit tıbbı müdahale ile giderilemeyecek ve sol fibula üst uçta kırık oluşturacak” şekilde kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış halinin gerçekleştirilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, anılan suçtan sanıklar hakkında zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilerek yapılan incelemede;
1-) Suçun niteliği gereği, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının doğrudan ve/veya dolaylı olarak suçtan zarar gören sıfatına haiz olmadığı gibi, kanunen bir zorunluluk da bulunmadığı halde, yerel mahkememece açılan kamu davası ile ilgili duruşma gününün yanı sıra verilen kararın tebliğ edilmiş olması, idareye kamu davasına katılma hakkı vermeyeceği anlaşılmakla; ... vekilinin vaki taleplerinin ve anılan suçtan kurulan hükme yönelik temyiz davasının CMK’nin 296/1. ve 298. maddeleri gereğince REDDİNE,
2-) Sanıklar ... ve ... hakkında yakınana yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar savunmanlarının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluş ve dosya içeriğine göre; olay günü kucağında taşıdığı cins horozu ile birlikte yolda ilerleyen mağduru, ellerindeki sopalar ile 05/07/2015 tarihli ...Devlet Hastanesine ait rapora göre "Basit tıbbı müdahale ile giderilemeyecek ve sol fibula üst uçta kırık oluşturacak" şekilde yaralayıp, direncini kırdıktan sonra, 70-80 TL değerindeki dövüş horozunu zorla elinden alan sanıkların birden fazla kişi ile birlikte ve silahla gerçekleştirdikleri eylemlerinin; 5237 sayılı TCK’nin 149. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin yanı sıra (a) bendi kapsamında kalan nitelikli yağma suçunu oluşturduğu düşünülmeden ve yasal koşulları bulunmadığı halde aynı kanunun 149. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendine yer verilmesi kanuna aykırı ise de; olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması ve cezanın alt sınırdan tayini karşısında bu husus sonuca etkili görülmediğinden; sanıkların eyleminin ise mağdurun üzerindeki yansıması ve somut olayın özellikleri de dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nin 150. maddesinin 2. fıkrasının yasal olarak uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılıp kabul edildiğinden; tebliğnamedeki (1-2-3) nolu bentlerdeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğameye aykırı olarak ONANMASINA, 19/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.