4. Hukuk Dairesi 2019/3098 E. , 2019/6141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Eğitim Kooperatifi vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/06/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine dair verilen 22/09/2016 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 26/06/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş, bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulması üzerine, Dairemizce verilen bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiş olup; bu karara karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili; davalı Üniversite bünyesindeki kantin alanlarının işletmesinin kendisine verilmiş olmasına rağmen kantinin yeniden ihaleye çıkarıldığı, işletmesinin engellendiği, mallarına el konulduğu, İdare Mahkemesince verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarına uyulmadığı iddiası ile uğradığı maddi zararının tazminini istemiştir.
Davalı vekili; davacı ile yapılan sözleşmenin tarafı olmadığını beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dosya içeriğinden; ilk derece mahkemesi tarafından verilen davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu, istinaf mahkemesince yeni hüküm tesis edilerek davanın yargı yolu nedeni ile usulden reddine karar verildiği, bu hükme karşı temyiz incelemesi sonucu dairemizce davanın dayanağı olan protokolün davacı kooperatif ile dava dışı vakıf arasında imzalandığı, davanın tüzel kişiliği bulunan vakfa yöneltilmesi gerekirken davalı rektörlüğe yöneltilmesinin hatalı olduğu, ilk derece mahkemesince verilen davanın husumetten reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı, istinaf mahkemesince verilen yargı yolunun caiz olmadığından bahisle davanın usulden reddine dair verilen kararın bozulmasına karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak bu kez davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair hüküm verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 359. maddesinde; ""(1) Karar aşağıdaki hususları içerir: (a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve
zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları, (b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri, (c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti, (ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti, (d) İleri sürülen istinaf sebepleri, (e) Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep, (f) Hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi, (g) Kararın verildiği tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları, (ğ) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."" düzenlenmesine, aynı kanunun 360. maddesinde ise; ""(1) Bu Bölümde aksine hüküm bulunmayan hâllerde, ilk derece mahkemesinde uygulanan yargılama usulü, bölge adliye mahkemesinde de uygulanır."" düzenlemesine yer verilmiştir.
Şu durumda; Bölge Adliye Mahkemesinin davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine dair vermiş olduğu kararın Dairemizce yukarıda yazılı gerekçe ile bozulması üzerine bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, bozma doğrultusunda 6100 sayılı HMK"nın 359. ve 360. maddesi gözetilerek, yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmiş olması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.