14. Hukuk Dairesi 2018/2518 E. , 2021/3264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.09.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen 24.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu 142 ada 9, 143 ada 13, 380 ada 9; 3707, 3937, 3996, 4019, 4036, 4099, 4110, 4140, 4162, 4187, 4462, 4518, 4568, 4571, 4595, 5063 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim mümkün olmaması halinde satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalı davanın reddini savunmuş; bir kısım davalı ise dava konusu taşınmazların fiilen taksim edildiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, dava konusu 4140, 5063, 142 ada 9, 143 ada 13, 380 ada 9, 3707, 4187 ve 4571 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine; diğer taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında yer alan 3083 sayılı Yasa uyarınca kısıtlı olduklarına dair şerhlerin taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesine karar verilmesine engel teşkil etmediğini belirterek dava konusu 3996, 4110, 4518, 3937, 4019, 4036, 4099, 4162, 4462, 4568 ve 4595 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz etmiştir.
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesinde; "Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete"de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliğinin devir ve temlik edilemeyeceği; bu arazilerin ipotek ve satış vaadine konu olamayacağı, ancak, bu kısıtlama süresinin beş yılı aşamayacağı; sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresinin en fazla beş yıla kadar daha uzatılabileceği, Mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği; mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği" hükmü yer almakta iken, Anayasa Mahkemesinin 11.04.2012 tarihli kararıyla bu düzenlemenin "mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği"ne ilişkin kısmı iptal edilmiş; 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 9. maddesiyle de "Bu taşınmazlar hakkında mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği"ne ilişkin cümlesi ilga edilmiştir.
Somut olaya gelince; 3083 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamındaki uygulama alanlarında kalan ve işlemleri henüz tamamlanamayan arazilerin miras yoluyla intikali ve ortaklığının satış suretiyle giderilmesine ilişkin olarak herhangi bir yasaklama bulunmadığından mahkemece, dava konusu 3996, 4110, 4518, 3937, 4019, 4036, 4099, 4162, 4462, 4568 ve 4595 parsel sayılı taşınmazlar yönünden işin esasına girilerek tarafların göstermiş olduğu deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün dava konusu 3996, 4110, 4518, 3937, 4019, 4036, 4099, 4162, 4462, 4568 ve 4595 parsel sayılı taşınmazlar yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 18.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.