Esas No: 2018/448
Karar No: 2018/548
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/448 Esas 2018/548 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018 / 484 KARAR NO : 2018 / 548 KARAR TR : 24.09.2018 |
ÖZET : Davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa"nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa"nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen, sonrasında Kamu Kurumu emrine atanan davacı tarafından; hatalı düzenlendiği ileri sürülen maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzeltilmesine karar verilmesi isteminin ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : M. Y. Ü.
Vekili : Av. A. T.
Davalı : Türk Telekomünikasyon A.Ş.
Vekili : Av. H. N. D.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işveren nezdinde 399 Sayılı KHK kapsamında çalıştığını, davalı şirketin özelleştirilmesi akabinde, kamuya nakil hakkını saklı tutarak kapsam dışı personel olarak çalışmasını sürdürdüğünü, 04.01.2010 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına bildiriminin yapıldığını, 23.03.2010 tarihinden itibaren Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğüne nakledildiğini ve burada çalışmasını sürdürdüğünü, davalı tarafından düzenlenen nakil ilmühaberinde ücretinin hatalı gösterildiğini, yine 112 günlük ikramiye tutarının sabit bir değer olarak gösterilmediğini, bu nedenle atandığı Kurum tarafından davacıya eksik ücret ödemesi yapıldığını, beyan etmiş fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; davacının 04.01.2010 tarihi itibarı davalı Şirketten almış olduğu ücret ve 112 günlük ikramiye tutarı dikkate alınarak nakil ilmühaberi düzenlenmesi gerektiğinin tespiti ile davalı Şirketin hatalı nakil ilmühaberi düzenlemesi nedeniyle, davacının 23.03.2010 tarihinden dava tarihine kadar eksik ücret almasından kaynaklı zararın şimdilik 1.000,00-TL. kısmının davalıdan tahsili istemiyle 27/03/2015tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 19. İŞ MAHKEMESİ: 23.02.2016 gün ve E:2015/331 K:2016/175 sayılı kararı ile" Tüm dosya kapsamından; davalı kurumca tesis edilen nakil işleminin, idari bir işlem niteliğinde olduğu, bu bağlamda, uyuşmazlığın çözüm yerinin iş mahkemeleri olmayıp, idare mahkemeleri olduğu” görüşü ile görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar vermiş, verilen karar taraflarca temyiz edilmeksizin 25/11/2016 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez aynı istemle 05/09/2016 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 16. İDARE MAHKEMESİ: 22.09.2016 gün ve E:2016/3401, K: 2016/2244 sayılı kararı ile “T. C. Anayasası’nın 125. maddesinde; “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözümlenebilmesi öngörülmektedir...” hükmü yer almıştır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 5. maddesinde İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki:
a) İptal davalarını,
b) Tam yargı davalarını,
c) (Değişik: 8/6/2000 - 4577/2 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları,
d) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler.
2) Özel Kanunlarda Danıştay’ın görevli olduğu belirtilen ve İdari Yargılama Usulü Kanunu ile idare mahkemelerinin görevli kılınmış bulunduğu davaları çözümler” hükmüne, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasında; “İdari dava türleri şunlardır:
a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardır” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı Şirkette çalışırken Kurumun özelleştirilmesi nedeniyle başka kuruma nakledilen davacının, maaş nakil bildiriminin ilgili mevzuata uygun düzenlenmemesi nedeniyle uğradığı parasal kaybın giderilmesine ve maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesi mahkememizden istenilmiş ise de, iptali istenilen işlemin tesis edildiği ve dava açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş."nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır" gerekçesiyle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, aleyhine istinaf yoluna başvurulmayan kararın 08/12/2016 tarihi itibarıyla kesinleştiği anlaşılmıştır.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için davacı vekili 16/02/2018 tarihli dilekçeyle müracaat etmiş, her iki dava dosyası Ankara 16. İdare Mahkemesinin 11/06/2018 gün 2016/3401 esas sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş, başvuru 27/06/2018 tarihinde kayıt altına alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler; Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN Aydemir TUNÇ ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 24.09.2018 günlü toplantısında:
I-İLK İNCELEME:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa"nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa"nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen, sonrasında Kamu Kurumu emrine atanan davacı tarafından; hatalı düzenlendiği ileri sürülen maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzeltilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılınan ve çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom’un, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.
Ancak, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55’i, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile Oger Telekomünikasyon Anonim Şirketine satılmıştır.
Olayda, hisse devir (14.11.2005) tarihinde davalı şirket nezdinde çalışmakta iken 406 sayılı Yasa"nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa"nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve sonrasında kamu kurumu emrine atanan davacı tarafından; maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi ve parasal hakların giderilmesi istemiyle dava açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:
a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.
Buna göre, maaş nakil bildirimi düzenleme ve dava tarihlerinde davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş." nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari davadan söz etmek imkânı bulunmadığından; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Ankara 19. İş Mahkemesince verilen 23.02.2016 gün ve E:2015/331 K:2016/175 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 19. İş Mahkemesince verilen 23.02.2016 gün ve E:2015/331 K:2016/175 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 24.09.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Hicabi DURSUN
|
Üye Şükrü BOZER
|
Üye Mehmet AKSU
|
Üye Birol SONER |
|
|
Üye Süleyman Hilmi AYDIN |
Üye Aydemir TUNÇ |
Üye Turgay Tuncay Varlı |
|
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.