Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30655 Esas 2018/559 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/30655
Karar No: 2018/559
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30655 Esas 2018/559 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı şirketten aldığı salatalık fidelerinin yarısının anlaştığı çeşit olmadığını iddia ederek, uğradığı 40.000 TL zararın tazmin edilmesini istemiştir. Mahkeme davayı reddetmiştir. Davacı bunun üzerine temyiz etmiştir. Yüksek Mahkeme, davacı ve davalının tüketici sıfatını taşımadığı için, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına ve bu sıfatla çözümünün mümkün olmadığına karar vermiştir. Mahkemenin Tüketici Mahkemesi sıfatı ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Kanunlar: 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesi, 73. Maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2016/30655 E.  ,  2018/559 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, seraları için davalı şirketten salatalık fidesi aldığını, ancak aldığı fidelerin yarısının davalı ile anlaştığı .....cinsi fide olmadığını ileri sürerek, uğradığı 40.000,00 TL maddi zararın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı ticari amaçla ve gelir elde etmek amacı ile seraları için fide almış, davalı da fideleri ticari amaçla kar elde etmek üzere davacıya satmıştır. Yasa kapsamında gerek davacının gerekse davalının tüketici sıfatı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, tarafların 6502 sayılı yasada tanımlanan vasıfları taşımadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre bu sıfatla uyuşmazlığın çözümü mümkün değildir. Mahkemece, genel mahkeme sıfatı ile işin esasın ageçilerek karar verilmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatı ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.