Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16151
Karar No: 2020/3255
Karar Tarihi: 30.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/16151 Esas 2020/3255 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/16151 E.  ,  2020/3255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın dahili davalı ... yönünden reddine, davalılar ile dahili davalı ... yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar birkısım taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.06.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., dahili davalı ... vekili Av.... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalı ..., temyiz edilen davacılar ... vd. vekili Avukat ve diğerleri gelmedi yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu 84 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümleri davalı eniştesi ...’u ara malik kılmak suretiyle diğer davalı kızı ...’ya satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tescile, olmadığı takdirde mahfuz hisseleri oranında tapu iptali ile adlarına tescile karar verilmesini, yargılama sırasında taşınmazların el değiştirmesi üzerine son kayıt malikleri ...ve ...’nin davaya dahil edilmesini istemişlerdir.Davalı ..., taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, ayrıca mirasbırakan, eşi ve onlarla birlikte yaşan özürlü kardeşi ...’in bakımıyla uzunca bir süre ilgilendiğini, mirasbırakanın sağlığında davacılara da kazandırmalarda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., mirasbırakanın hasta olan dava dışı kızı ...’e ancak davalı ...’nın bakabileceği inancıyla taşınmazın önce kendisine ardından murisin isteği ile davalı ...’ya devrettiğini belirtmiştir.Dahili davalılar, iyiniyetli 3. kişi olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dahili davalı ...’nin iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğu gerekçesi ile anılan dahili davalı yönünden reddine, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davalılar ile dahili davalı ... bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ....’ın maliki olduğu 84 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümleri 16.03.2010 tarihinde davalı ...’a, ...’un 25.03.2010 tarihinde murisin kızı davalı ...’ya, ...’nın da 17.04.2012 tarihinde dahili davalı ...’e, İsmail’in de 3 ve 5 nolu bağımsız bölümleri 14.09.2012 tarihinde dahili davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiği, 1935 doğumlu murisin 18.04.2011 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı çocukları ..., ... ve ..., davalı kızı ... ve dava dışı kızları ... ve ...’ün mirasçı olarak kaldıkları anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır.Bilindiği üzere; elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK"nin 701. maddesinde (...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.TMK"nin 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir (11.10.1982 tarihli 1982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Nitekim, bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir. Somut olayda, mirasbırakan ...’ın davacılar ve davalı ... dışında mirasçısının bulunduğu veraset ilamıyla sabittir.Hal böyle olunca, davada yer almayan mirasçının olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK"nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması isabetsizdir.Kabule göre de; çekişme konusu taşınmazlar yargılama sırasında el değiştirmiş olmasına rağmen 6100 sayılı ...nun 125. maddesi hükümü uygulanmadan sonuca gidilmesi doğru değildir.Davalı ..., ... ve ...’in açıklanan nedenden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili için 2.540.00."ar TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi