17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13496 Karar No: 2014/11873 Karar Tarihi: 16.9.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13496 Esas 2014/11873 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/13496 E. , 2014/11873 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/05/2012 NUMARASI : 2012/1-2012/381
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2011/9462 sayılı takip dosyasından, 26.12.2011 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek İİK"nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı 3.kişi vekili, davalı şirketin borcun doğumundan önce 02.02.2009 tarihinde kurulduğunu, borçlu şirket ortaklarından C. S.ın davacı şirkette %1 hissesi olduğunu ve anılan şahsın borçlu şirketteki hissesini de yine borcun doğumundan önce devrettiğini ayrı tüzel kişilikler olduğunu ve borçlunun haciz adresi ile bir ilgisi olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu vekili, 3.kişi şirket ile herhangi bir organik bağları olmadığını, hacizli malların 3.kişiye ait olduğunu ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, haczin borçlunun ticaret sicil adresinde yapıldığını, haciz sırasında hazır bulunan C. S. her iki şirkette ortak ve görevli olduğunu, borçlu ve davacı şirketin mal kaçırma amacı ile birlikte hareket ettiklerinden bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nun 99.maddesine dayalı olarak açılan 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir. Dava konusu haciz 26.12.2011 tarihinde bono, takip ve ödeme emrinin tebliği edilen adresin dışında davacı 3.kişi şirket elinde haczedildiğinden, mülkiyet karinesi davalı 3.kişi yararına olup karine aksinin davacı alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Dosya içeresinde mevcut, ticaret sicil gazetesindeki bilgilerden, davalı 3.kişi şirketin borcun doğumundan önce kurulduğu, her iki şirkette de ortaklığı bulunan C. S. yine borcun doğumundan önce 3.kişi şirketteki hissesini devrederek ortalıktan ayrıldığı ve aralarında bir organik bağın kalmadığı, borçlunun haciz adresinden 31.12.2009 tarihinde yani borcun doğumundan önce ayrıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, davalı 3.kişi, haczedilen yağların usule uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu da ispatlamıştır. Bu durumda, ispat külfeti üzerinde olan davacı alacaklının hacizli malların borçlu şirkete ait olduğunu ispalayamadığı, borçlu ve 3.kişi şirket arasındaki organik bağın borcun doğumundan önce sona erdiği, borçlunun haciz adresi ile ilgisinin devam ettiği net olarak ortaya konulmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 16.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.