Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4725
Karar No: 2020/3252
Karar Tarihi: 30.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/4725 Esas 2020/3252 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, tapu iptali ve tescil isteği üzerine açılmıştır. Davacılar, mirasbırakanının taşınmazını muvazaalı olarak davalılara satış yaptığını iddia ederek tapunun iptal edilmesini, paylarının tescil edilmesini talep etmiştir. Davalılar ise işlemlerin gerçek olduğunu savunmuşlardır. Mahkeme önce davalıların soybağı davasının sonucunu bekleyerek daha sonra miras bırakanın mal ve haklarının araştırılmasını istemiştir. Hukuk Dairesi ise mahkemenin eksik inceleme yaptığını belirterek kararı bozmuştur. Sonrasında yapılan incelemede muris muvazaasına ilişkin şartların belirlenmeden yanlış hüküm verildiğine karar verilmiştir. Bozma kararının uygulanması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Kararda HMK'nun 297/1-c maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi ve Avukatlık Ücret Tarifesi'ne ilişkin maddeler geçmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2017/4725 E.  ,  2020/3252 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.06.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ...ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ..."un 2/3 paydaşı olduğu 1015 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 1 ve 2 nolu bağımsız bölümdeki paylarını oğlu olan davalı ... ve torunu olan davalı ..."e satış aktiyle eşit olarak temlik ettiğini, ancak yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, hak düşürücü sürenin dolduğunu,satış işlemlerinin gerçek olduğunu, murisin davacı ..."ye 1978 yılında ... ilçesi ... mahallesinden 3 adet dükkan aldığını, bilahare ..."nin dükkanları ..."e devrettiğini, murisin bedelini ödediği hâlde davacı ... adına ... ilçesinde 1975 yılında kaydettirdiği taşınmaz da bulunduğunu, ayrıca murisin davacı ..."in kocası dava dışı Mehmet"e de çekişme konusu taşınmazların 1/3 payını temlik ettiği gibi başkaca taşınmazları da adına kaydettirdiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulüne; diğer davalı ... yönünden ise gerekçe gösterilmeden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "" Hâl böyle olunca, davalı ... yönünden paylaştırma savunması üzerinde durulabilmesi için öncelikle soybağının reddiyle ilgili açılan davanın sonucunun beklenmesi, hasıl olacak sonuca göre, paylaştırma savunması üzerinde durulup durulmayacağının belirlenmesi, şayet paylaştırma savunması üzerinde durulursa mirasbırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır ve taşınmaz mal ve hakların araştırılması, tapu kayıtları, resmi akitler ve varsa öteki delil ve belgelerin ilgili mercilerden getirtilmesi, her bir mirasçıya intikal ettirilen taşınmaz ve taşınır malların ve hakların kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, davalı ... yönünden HMK. nun 297/1-c maddesine uygun biçimde kararın gerekçesinin açıklanması gerekirken, gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir. Kabule göre de,davalı ... hakkındaki davanın reddedildiği gözetilerek yargılama giderinin davacı ve davalı ... arasında dağıtılması gerekirken tamamından davalı ..."nin sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi davalı ... yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre nisbi vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
    Tüm dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1921 doğumlu mirasbırakan ..."un 26.05.2006 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi davacı ... ile ondan olma çocukları davacı ... ve davalı ..."nin kaldığı,1015 ada 15 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2/3 oranında paydaşı olduğu mesken niteliğindeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümdeki 1/3 payını diğer davalı ..."den torunu 1983 doğumlu davalı ..."e 03.10.1985 tarihli satış aktiyle temlik ettiği, davalının yaşının küçük olması nedeniyle işlemi de Şahin"e velayeten anne ve babasının yaptıkları, aynı taşınmazlardaki diğer 1/3 payını ise oğlu olan davalı ..."ye 28.08.1989 tarihli satış akdi ile temlik ettiği, bozmadan sonra dosyaya getirtilen; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine nüfus kaydının düzeltilmesi istemi ile açılan ve ... 25.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/364 E-2017/62 K sayılı ilamı ile karara bağlanan dosyada; davanın kabulü ile davalı ...’nin anne ve babasının aynı hanede nüfusa kayıtlı ... ve ... olmadığının tespitine, ...’un annesinin ..., babasının ... olduğunun tespitine karar verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin 23.05.2017 tarihinde kesinleştiği, bu aşamadan sonra mahkemenin eldeki davayı taraf muvazaası olarak nitelendirmek suretiyle davacıların muvazaayı ispata yönelik yazılı delilleri bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verdiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmuş olmakla kazanılmış hak (usûli müktesep hak) kuralı uyarınca bozma kararında gösterilen şekilde inceleme yapılarak belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesi zorunludur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu tartışmasızdır.
    Ne var ki; mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.Şöyle ki bilindiği üzere, muris muvazaasında muris tarafından mirasçılara intikal yapılması mümkün olduğu gibi, mirasçı olmayan üçüncü kişiler lehine de işlemler yapılması mümkündür. Bu nedenle mahkemenin, davalıların murisin mirasçıları olmadığı gerekçesi muris tarafından yapılan devir işlemlerini ve davayı taraf muvazaası olarak nitelendirmesi ve buna göre sonuca gitmesi doğru görülmemiştir.
    Hal böyle olunca, önceki bozma ilamında ve 1.4.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme kararında belirtilen muris muvazaasına ilişkin şartların bulunup bulunmadığı, murisin iradesinin terekeden veya mirasçılardan mal kaçırma olup olmadığı hususlarının tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken yanılgılı ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Kabule göre de, dava reddedildiğine göre kararda maktu harç yerine nispi harcın hüküm altına alınmış olması da doğru değildir. Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi