10. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/8364 Karar No: 2014/775 Karar Tarihi: 20.01.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/8364 Esas 2014/775 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2013/8364 E. , 2014/775 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, toplamları 1.315,84 TL miktarındaki ödeme emirlerinin ayrı ayrı iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, davacıların davalarını birleştirdikten sonra asıl davada davacı ...’nin davasının kabulüne, birleşen davalarda ise davacılar ... ve ...’ün davaları hakkında açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Davacı ... açtığı davada, mahkemece verilen kabul kararı bakımından; 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2010 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.430,00TL olarak değiştirmiştir. (Hukuk Muhakemeleri Kanununa 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile eklenen Geçici 3.maddesi uyarınca, 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin hüküm gereğince) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi, tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi hükmü gereğidir. İnceleme konusu davada, temyiz edilen kararda kabulüne karar verilen kısmın, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırını aşmadığı anlaşılmıştır.Bu nedenle anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması hükmolunan miktar itibariyle mümkün değildir. O halde davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin anılan dava yönünden miktar itibarıyla kesinlik nedeniyle reddine; 2-Birleşen davalar bakımından ise; Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.