Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/10115 Esas 2019/8103 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10115
Karar No: 2019/8103
Karar Tarihi: 11.06.2019

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/10115 Esas 2019/8103 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2019/10115 E., 2019/8103 K. sayılı kararda, suçun başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması olduğu belirtilerek mahkumiyet hükmü verildiği görülmektedir. Ancak, hüküm gerekçesinde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmemesi, mevcut delillerin tartışılmaması ve hükme esas alınan delillerin açıkça gösterilmemesi gibi nedenlerle kararın Yargıtay denetimine uygun olmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, kararın yasaya aykırı olduğu ve bozulması gerektiği karara bağlanmıştır.
Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34/1. ve 230. maddelerinin gereklilikleri vurgulanarak, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine uygun şekilde açık ve gerekçeli olması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, CMUK'nın 321. ve 326/son maddeleri gereği kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla, kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.

8. Ceza Dairesi 2019/10115 E. , 2019/8103 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34/1. ve 230. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden sanığın hangi fiilin iftira suçunu oluşturduğu gerekçede gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 11.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.