Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9417
Karar No: 2017/2996
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/9417 Esas 2017/2996 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, vekil edenine ait arsa vasfındaki taşınmazın müdahaleye uğradığını ve davalının müvekkilinin izni ya da icazeti olmaksızın, yaklaşık 3.000 m²lik kısmına duvar ile çevirmek, yol yapmak, taşınmazın girişini kapatmak şeklinde müdahalede bulunduğunu belirterek müdahalenin önlenmesi için dava açmıştır. Mahkemece, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Ancak Yargıtay, yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığına karar vermiştir. Hüküm, tanıkların taşınmazda dinlenmesi gerektiği ve daha önceki dava dosyalarının da dikkate alınması gerektiği şeklinde bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri ise HMK'nun 243 ve 244. maddeleri, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi ve HUMK'nun 440/III-1,2,3,4 bendidir.
8. Hukuk Dairesi         2017/9417 E.  ,  2017/2996 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili geldi. Karşı taraftan davalı vekili geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı ... ile davalı ... arasındaki müdahalenin önlenmesi davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.01.2014 gün 2012/158 esas 2014/102 karar sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma günü için 01.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Av. .. geldi.Karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    Davacı vekili, vekil edenine ait arsa vasfındaki taşınmaza, davalının, müvekkilinin izni ya da icazeti olmaksızın, yaklaşık 3.000 m²lik kısmına duvar ile çevirmek, yol yapmak, taşınmazın girişini kapatmak şeklinde müdahalede bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin taşınmazına yönelik olarak yapılan ve halen devam etmekte olan işgal niteliğindeki müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın davacıya ait olmadığını, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, vekil edeninin taşınmazda zilyet olduğunu ve yerin müvekkili adına tescili için .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/238 E. sayılı dosyası ile davacı ile Hazineyi hasım göstererek dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının zilyetliğinin halihazırda ve uzun yıllardır süre geldiği, üstün ve kabul edilmesi gereken zilyetlik olduğu gerekçesi açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi davasıdır.
    Görev uyuşmazlığı nedeni ile Yargıtay 17 Hukuk Dairesi tarafından görevli Mahkeme"nin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir.
    Davacı, davalının, dava konusu arsa vasfındaki taşınmazın üzerine izin almaksızın duvar çekmek, yol yapmak ve girişini kapatmak şeklinde yaptığı müdahelenin önlenmesi isteminde bulunmuştur.
    Zilyetlik, hukuki niteliğinin yanında maddi olgudan ibaret olup, tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir.
    Mahkemece, dosya kapsamına göre; davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, HMK"nun 259. maddesi uyarınca ve Daire uygulamasına göre uyuşmazlık taşınmaza ilişkin olduğundan tanıkların davaya konu taşınmaz başında dinlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, tanıkların yargılama oturumlarında dinlenmesi doğru olmamıştır.
    Yine, taraflar arasında görüldüğü ve aynı taşınmazın mülkiyeti ile ilgili olduğu iddia edilen.... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/238 E. sayılı dava dosyası ile daha önce tamamlandığı ve dava konusu taşınmaza ilişkin olduğu anlaşılan... Kadastro Mahkemesi"nin 07.08.1998 tarihli 1989/12 E. 1998/69 ( yeni esası 2000/12 ) sayılı dava dosyası mahkemece değerlendirilmemiştir.
    Hal böyle olunca; mahkemece, yapılacak iş; HMK"nun 243 ve 244. maddelerine göre, bildirilen tanıkların davetiye ile çağrılmak suretiyle taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenmesi, her bir tanığa dava konusu taşınmazın kime ait olduğu, kim tarafından kulanıldığının ayrıntısı ile sorulup belirlenmesi, tanıkların beyanları arasında çelişkinin bulunması durumunda yüzleştirilmek sureti ile giderilmesine çalışılması, az yukarıda belirtilen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/238 E. sayılı dava dosyası ile ... Kadastro Mahkemesi"nin 07.08.1998 tarihli 1989/12 E. 1998/69 K. ( yeni esası 2000/12) sayılı dava dosyası ve gittilerinin, yine taraflar arasında Asliye Ceza Mahkemeleri"nde görülmüş olan dava dosyalarının hep birlikte değerlendirilerek bundan sonra oluşacak duruma göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yanlış olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.350,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, HUMK"nun 440/III-1,2,3,4 bendi gereğince Yargıtay Daire ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi