13. Hukuk Dairesi 2015/21263 E. , 2018/552 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 08/05/2013 tarihli harici sözleşmeye binaen 85.000,00 TL bedelle dava konusu bağımsız bölümü davalılardan satın aldığını, tapu devrinin 02/08/2013 tarihinde yapıldığını, konuta taşınılmasından itibaren imalat hatası nedeni ile yağmur yağdıktan sonra duvarların su aldığını ve rutubetin sürekli devam ettiğini, bu nedenle gerek konutun gerekse eşyaların zarar gördüğünü ileri sürerek, davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalılar üzerine yarı yarıya tesciline, satış bedeli olan 85.000,00 TL ile birlikte konuta yapılan faydalı masrafların, tapu masraflarının, tespit gierlerinin ve zarar gören mobilya masraflarının toplamı olan 99.721,20 TL maddi tazinatın ve uğranılan manevi zararlar için ise 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar beraber verdikleri cevap dilekçelerinde, davalı ...’in yüklenici olmadığını, arsa payı sahibi olduğunu, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, konutun 60.000,00 TL ye satıldığını, imalat hatası bulunmadığını, kendilerine sorumluluk yüklenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 85.000,00 TL taşınmaz bedeli, 2.400,00 TL tapu harcı, 3.800,00 TL faydalı masraf, 7.700,00 TL mobilya bedeli, 821,20 TL tespit gideri olmak üzere toplam 99.721,20 TL.nin dava tarihi olan 18/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 99.721,20 TL.nin davacıya ödendiğinde, davacı adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın yarı yarıya davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline, manevi tazminat yönünden 6.000,00 TL.nin dava tarihi olan 18/07/2014 tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki davası ile, satın aldığı konutun ayıplı imal edilmesi nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 58.maddesi (eski Borçlar Kanunu 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda; sözleşmeye aykırılık nedeni ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece, olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin tümüyle reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Mahkeme Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla davaya bakıp sonuçlandırıldığı karar başlığında Ticaret Mahkemesi Sıfatı yazılmasının sehven olduğu ve mahallinde düzeltileceği anlaşılmasına göre bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
4-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince kararın davalı yararına BOZULMASINA, 3. bent gereğince maddi hata bozma sebebi yapılmamıştır. Dördüncü bent gereğince davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına peşin alınan 1.806,00 harcın istek halinde davalılara iadesine, 27,70 TL harcında davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.