Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19446 Esas 2018/4630 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalı banka tarafından, davacıya kredi kartı borcu bulunduğu iddiası ile ihtar tebliğ edildiğini, 7 gün içerisinde ödeme yapılmaması halinde 15.690,46 TL"nin tahsili yoluna gidileceğinin bildirildiğini, davacının böyle bir borcu olmadığını ve hiç kredi kartı kullanmadığını ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespitine ve davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 19.10.2014 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalayarak davalı bankaya teslim ettiğini, daha sonra davacının davalı banka çalışanı tarafından adres bilgilerinin alındığını, kredi kartı şifresinin davacının kullandığı cep telefonuna kısa mesaj olarak gönderildiğini, davacının kredi kartı harcamalarını bizzat kendisinin yaptığını, kredi kartı borcunu ödemekte sorun yaşamaya başladığı anda kredi kartının kendisince kullanılmadığı itirazında bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 14.08.2012 tarihli kurye teslimat belgesinde söz konusu kredi kartının davacıya teslimi yerine dava dışı üçüncü bir şahsa teslim edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı bankanın takipte kötü niyetinin bulunmadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkindir. Davaya konu kredi kartının davacıya teslim edilmediği anlaşılmış ise de söz konusu kart ile daha önce davacı tarafından harcama yapılıp yapılmadığı yine önceki dönemlere ilişkin bankaca gönderilen hesap ekstre borçlarının kim tarafından nasıl ödendiği, ödeme olup olmadığı hususlarının bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterlerinin incelenmesi suretiyle tespit ettirilerek alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.