Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3450
Karar No: 2017/2984
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/3450 Esas 2017/2984 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı 3. kişi, hacizli malların müvekkiline ait olduğunu ve haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili ise, davacının müvekkili şirketle aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini ve haczin yapıldığı yerde borçlu şirkete ait evrakların bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davacı ve borçlu şirket arasında organik bağ olmadığını, dolayısıyla hacizli malların davacıya ait olduğunu kabul ederek, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay Dairesi, davacı 3. kişinin mülkiyet karinesinin aksini ispatlayamadığını ve davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
İİK'nun 96, 97/a ve 366, HUMK'nun 428. maddeleri kararda geçmektedir. İİK'nun 96 ve devamı maddeleri, üçüncü kişilerin borçlu adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin istihkak iddiasını düzenlerken, İİK'nun 97/a maddesi mülkiyet karinesini açıklamaktadır. İİK'nun 366. maddesi, kararın düzeltilmesine ilişkin düzenlemeler içerirken, HUM
8. Hukuk Dairesi         2015/3450 E.  ,  2017/2984 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR
    Davacı 3. kişi vekili 13/11/2013 tarihinde haczedilen malların müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirket ile müvekkili şirketin hiçbir organik bağının bulunmadığını, borçlu şirketin temsilcisi olan ...zaman zaman işyerine ziyarete gelmesi nedeniyle, işyerinde bir poşet içerisinde fiyat listesi, tahsilat makbuzu ve kaşelerin unutulduğunu, bu eşyalar nedeniyle işyerindeki malların borçlu şirkete ait olduğu kabul edilerek haczedildiğini davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, davacı şirket ile borçlu şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, haciz mahallinde borçlu şirkete ait, içi ürünlerle dolu araçların depo önünde bulunduğunu, borçlu şirketin kaşesinin, fiyat listesinin, masada bulunan telefonda yetkili .....ın dahili numarasını gösteren isim yazısı ile borçlu şirketin tahsilat makbuzlarının bulunduğunun tespit edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, haciz mahallinin davacı şirketin depo olarak kullandığı yer olduğu, her ne kadar haciz mahallinde masa üzerinde naylon poşet içerisinde borçlu şirkete ait fiyat listeleri, tahsilat makbuzları ve kaşe bulunduğu belirtilmiş ise de tanıkların beyanlarına göre borçlu şirket temsilcisinin şirkete ait evrakları yanında gezdirdiği, poşet içerisinde bulunması nedeniyle borçlu şirket temsilcisi tarafından buraya bırakıldığının tanık beyanları karşısında kabulü gerektiği, borçtan kurtulmak için yeni bir şirket kurulması halinde eski kaşelerin kullanılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işyerindeki vergi levhasına göre davacı şirketin......"da kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, davacı şirket ile borçlu şirketin farklı tüzel kişiler olduğu, davaya konu hacizli malların davacı şirkete ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    Takip dosyası ve 13.11.2013 tarihli haciz tutanağının içeriğinin incelenmesinde; haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten başka bir adreste yapıldığı ancak, haciz sırasında yapılan evrak araştırmasında masa üstünde borçlu şirkete ait fiyat listeleri, tahsilat makbuzları ile borçlu şirkete ait kaşenin bulunduğu, bu sırada mahale gelen borçlu şirket yetkilisi ..... haciz adresine ara sıra gelerek burada ofis işlerini yürüttüğünü beyan ettiği, buna göre, İİK"nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğundan karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir.
    Öte yandan; dava konusu haczin yapıldığı taşınmazla ilgili yapılan 01.10.2013 tarihli kira sözleşemesinde de kefil sıfatıyla takip borçlusu şirketin yetkilisi olan....."ın imzası bulunmaktadır. Ayrıca davacı 3. kişinin dayandığı belgeler temini her zaman mümkün belgelerden olup, istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmezler. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, davalı 3. kişinin mülkiyet karinesinin aksini ispatlayamadığının kabulü gerekir.
    O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, mülkiyet karinesinin aksi davacı 3. kişi tarafından ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
    istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi