17. Hukuk Dairesi 2014/12327 E. , 2014/11790 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2014
NUMARASI : 2013/458-2014/105
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalının sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, araçtaki hasarın mahkeme aracılığı ile tespit edildiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, araçtaki hasar bedeli 12.482,00 Euro"nun davalıdan tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının itiraz itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kazanın oluşumunda davacıya ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalının temyizi üzerine Dairemizin 08/04/2013 gün 2013/1071 Esas 2013/5105 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
818 sayılı BK’nun 42. maddesinde "zararı ispat etme müddeiye düşer. Zararın hakiki miktarını ispat etmek mümkün olmadığı takdirde hakim, halin mutat cereyanını ve mutazarrır
olan tarafın yaptığı tedbirleri nazara alarak onu adalete tevfikan tayin eder.” ve aynı kanunun 43. maddesinde de " Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre, tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tayin eyler." hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda, davacıya ait aracın kaza tarihi itibariyle 2. el piyasa rayiç değerinin belirlenmesi, buna göre tamirinin ekonomik olup olmadığı değerlendirilerek davacının gerçek zararının tespiti bakımından bilirkişi raporu alınması hususunda bilirkişi ücretinin yatırılması için önce davacı tarafa, daha sonra da davalı tarafa süre verilmişse de iki tarafta bilirkişi ücretini yatırmamıştır. Davacı vekili, daha önce alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda, araçtaki hasar miktarının belirlendiğini, bu raporun hükme esas alınmasını talep etmiştir. Taraflarca bilirkişi raporu için gerekli ücret yatırılmadığından davacının gerçek zararının belirlenmesi hususunda rapor alınamamış olsa da, dosyada mevcut raporlar ile diğer belgeler birlikte gözetilerek 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 42 ve 43. maddeleri hükümleri gereğince halin mutat cerayanına hal ve mevkiin icabına göre, uygun bir tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tazminat talebinin tümden reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/09/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.