Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2816
Karar No: 2021/14767
Karar Tarihi: 24.11.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/2816 Esas 2021/14767 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 1996 yılından itibaren davalı şirkette çalıştığını ve 2011-2012 aylarına ait primlerin ödenmediğini öne sürerek hizmet tespiti talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının 1996 yılında eksik bildirilen çalışmalarının da tespitine karar vermiş ancak 2011-2012 aylarındaki talebi reddetmiştir. Davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından yapılan istinaf başvuruları reddedilince davalı Kurum vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay, davalı işyerinde bildirilen çalışan süresinin 1997 yılında başlamasına rağmen işe başlama tarihinin 1996 olduğunu ve hak düşürücü sürelerin belirgin olmadığı durumlarda işe giriş bildirgesi ve ücret ödeme bordrosu gibi belgelerin çakışmalarından faydalanılabileceğini belirtmiştir. Ayrıca, sigortalının bildirilen çalışma süresi dışında kalan çalışmaları için hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi olarak kesintisiz çalışma süresinin son yılı değil, sona erdiği yılın sonu kabul edildiğini aktarmıştır. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun
10. Hukuk Dairesi         2021/2816 E.  ,  2021/14767 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine,... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı; davalı şirketin ... Baraj İnşaatında 1996 yılı 6. ayından itibaren hizmet akdi ile çalıştığını, işverence 2011 yılı 11 vel2. ayları ile 2012 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait primlerin işverence yatırılmadığını öğrendiğini, iş akdinin haksız fesih edildiğini, son aylığının 750,00 TL olduğunu, işyerinin işçisi ve bekçisi olarak kesintisiz çalıştığını belirterek sonuç olarak 1996-28.02.2012 tarihleri arasında davalı şirket işyerinde çalıştığını, 2011/11,12 ve 2012/1,2 aylarında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    07.05.2015 tarihli duruşmada, davacı asile hangi dönem sigortalı sayılmak istediğine dair beyanda bulunmak üzere bir sonraki celseye kadar süre verildiği, davacı asilinde 14.04.2016 tarihli duruşmada "...ben 1996 yılının 6. Ayında başladım ancak 1997 yılının 7. Ayında gösterilmiştir yani 2011 yılının eksik gösterilmelerinin yanında 1996 yılında da eksik gösterilmiştir bunlarında tespitini de talep ediyorum." şeklindeki beyanı ile 1996 yılında eksik bildirilen çalışmalarının da tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı müflis şirket temsilcisi iflas idare memuru Av. ... 16.12.2013 tarihli dilekçesinde özetle, ... iflas müdürlüğünün 2011/9 esas iflas dosyasında müflis Turan İnş. Tur. limitet şirketi hakkında ... Asliye Ticaret mahkemesi tarafından 13.04.2013 tarih ve 2010/517 E. ve 2011/155 K. sayılı ilâmı ile iflas kararı verildiği iflas kararının 29.12.2011 tarihinde kesinleştiğini iflas dosyasında 18.05.2012 tarihi itibari ile 2. Alacaklılar toplantısı yapıldığı bildirilmiştir. Davalı Masa vekilinin 09.08.2016 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

    Davalı Kurum vekili özetle, davalı şirketin 22.05.1996 tarihinde yasa kapsamına alındığını, davacının ilk defa davalıya ait işyerinde 01.09.1997 tarihinde işe başladığını 01.10.1998 tarihinde işten çıkışının verildiğini, 10.03.1999 da işe başladığının 31.08.2009 tarihinde çıkışının verildiğini, 20.11.2009 tarihinde tekrar işe girişinin verdiğini 31.10.2011 tarihinde çıkışının verildiğini, iddianın Kurum belgelerine eşdeğer yazılı belge ile ispatı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
    III-MAHKEME KARARLARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
    İlk derece mahkemesince; “davanın kısmen kabul kısmen reddine
    Davacının ... İnşaat Turizm İşletmecilik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi Ünvanlı 044.03-41 sicil sayılı dosyada işlem gören iş yerinde 10/08/1996 - 30/11/1996 tarihleri arasında 506 sayılı kanuna tabi olarak 112 gün daha asgari ücret üzerinden çalıştığının tespitine,
    Davacının 01/11/2011 - 28/02/2012 tarihleri arasındaki talebe ilişkin olarak bu tarihler arasında çalıştığına ilişkin iddiasını ıspatlayamadığından reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
    IV-TEMYİZ SEBEPLERİ:
    Davalı Kurum vekili kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Hizmet tespitine ilişkin davaların yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79 ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarında vurgulandığı gibi davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekir.
    506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden, davalı adına 01/09/1997-01/10/1998, 10/03/1999-31/08/1999 ve 20/11/2009-31/10/2011 tarihleri arasında bildiriminin bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece davacının 01/11/2011-28/02/2012 tarihleri arasındaki talebi yönünden verilen red kararı yerinde ise de; 10/08/1996-30/11/1996 tarihleri arasındaki süre yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
    Somut olayda; davalı işverene ait aynı işyerindeki bildirilen çalışmanın 01/09/1997 tarihinde başlayıp 31/10/2011 tarihinde son bulmuş olması ve giderek davanın 10/07/2012 tarihinde açılmış olması karşısında, işe giriş bildirgesi ve bildirim bulunmayan 10/08/1996-31/11/1996 tarihler arası tespite konu sürenin hak düşürücü süre kapsamında kaldığı değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir
    O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına,
    dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi