Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17360
Karar No: 2018/533
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17360 Esas 2018/533 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/17360 E.  ,  2018/533 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    BİRLEŞEN DOSYA DAVALISI: ... vekili avukat ...

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat Ali Sarıgül geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar asıl davada, davalı ..."in...ili ... ilçesi,.....Mahallesi 7 parsel numarasında kayıtlı tarla vasfındaki taşınmazın metrekaresini 20,00 TL"den olmak üzere 11.312 metrekaresini satmak için hesabına 226.240,00 TL yatırılmasını talep ettiğini, davalının aldatıcı beyanları nedeni ile ileride imar geçeceğini ve ayrıca değerleneceğini düşündüğü yerin ..."ya ait hissesinin 1/8"ine karşılık gelen kısmı için davalı hesabına 118.500,00TL, dava dışı .....n"a davalının talimatı ile 25.000TL ödendiğini, diğer davacı şirketin de davalı hesabına 50.000,00TL gönderdiğini, taşınmazın gerçek değerinin 25.000,00TL olarak satışta gösterildiğini, davalının aynı yerden 5 dönüm daha satmak istemesi üzerine şirkete kredi kullandırarak bu satış için de 101.200,00TL tahsil ettiğini, kredi masrafı ve tapu masrafının da kendileri tarafından karşılandığını, şirket tarafından toplamda 151.200,00TL"nin davalıya ödendiğini, davacı ..."ün ise toplamda 143.500,00TL ödediğini, davalının yerin çok değerli olduğu yönündeki beyanları ile kendilerini aldattığını ileri sürerek; şimdilik davacı ... yönünden 90.000,00TL, şirket yönünden ise 110.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00TL"nin 10.4.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişler, birleşen davada ise; davacılar, davalı ..."nın vekiline şirket tarafından 50.000,00TL, ... tarafından da 143.500,00TL ödeme yapıldığını ileri sürerek; taşınmazın tapuda gösterilen 25.000,00TL bedelin mahsubu ile davacı gerçek kişi tarafından yapılan 118.500,00TL ile davacı şirketin ödediği 50.000,00TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Asıl ve birleşen davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davalı ..."ya yönelik açılan davanın reddine, davalı ..."e yönelik açılan davanın ise kısmen kabulüne, davacı ...’ün talebi yönünden toplam 117.512,50 TL’nin; 108.500,00 TL’si için 10.04.2012 tarihinden geriye kalan miktar için 04.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ....AŞ’nin talebi yönünden toplam 110.000,00 TL’nin, 50.000,00 TL’si için 10.04.2012, geriye kalan miktar için 14.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacılar asıl ve birleşen dosyada, taşınmaz satışı sırasında aldatıldıklarını ileri sürerek fazla ödenen bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece, birleşen davalı ..."ya yönelik açılan davanın reddine, asıl davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK.’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Davacı ... asıl davada, 90.000,00TL"nin davalıdan tahsili talebinde bulunduğu halde, mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, 117.512,50TL"ye hükmedilmiştir. Oysa ki, sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davacının talebi yönünde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda mahkemece asıl ve birleştirilen davalar yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 61,30 TL harcın davacılara, 3.894,00 TL harcın davalıya istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi