Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3705 Esas 2020/5868 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3705
Karar No: 2020/5868
Karar Tarihi: 20.10.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3705 Esas 2020/5868 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı firmadan aldığı marul ve karnıbahar fideleri için ayıplı olduğu gerekçesiyle 10.000 TL'lik zararının yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş. Davalı dava dilekçesine cevap vermemiş ve mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş. Yapılan temyiz başvurularının ardından, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararında, mahkemenin bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını gerektiğini ifade etmiştir. Tarafların iddia, savunma ve itirazlarını dikkate alarak ayrıntılı bir bilirkişi raporu hazırlanarak sonuca uygun karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3
1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi
3. Hukuk Dairesi         2020/3705 E.  ,  2020/5868 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı firmadan marul ve karnıbahar fideleri satın aldığını, fideleri serasına diktikten sonra pazarlamaya uygun olarak gelişme göstermediğini belirterek oluşan zararından şimdilik 10.000,00 TL" nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, 20.11.2014 tarihinde talebini 37.099,50 TL’ye ıslah etmiştir.
    Davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin, 2015/29321 Esas, 2015/33437 Karar sayılı ve 17/11/2015 tarihli kararı ile; yargılamada alınan hükme dayanak bilirkişi raporunun yetersizliği gerekçesiyle karar bozulmuş ve Mahkemece, uyma sonrası, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine buna göre; 17.119,94 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 10.000,00 TL’ye dava tarihinden itibaren, geriye kalan 7.119,94 TL ye ise ıslah tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.
    Davacı davalı şirketten satın aldığı fidelerin ayıplı çıkması sonucu uğradığı zararının tazminine ilişkin eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, bozma kararı sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf bu bilirkişi raporuna, fidelerin ödemesinin davalıya yapıldığı, ödenen bu paranın zarar kalemleri arasında yer alması gerektiği, yine fideleri aldığı fiyatın uyuşmazlık konusu olmadığını ancak bilirkişiler tarafından başka bir fiyat üzerinden değerlendirme yapıldığı, yine ürünlerin tane fiyatından hesaplanması gerekliliği ile yaptığı masrafı ve mahrum kalınan karının da eksik hesaplandığı hususlarında itiraz etmiş, bu itiraz hakkında mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmemiş yeni bir bilirkişi raporu da alınmamıştır. Davalı da ileri sürdüğü temyiz sebeplerinde, fide bedelinin kendisine ödendiği hususunu kabul etmekle birlikte, bilirkişi raporunda davacının zararı olarak hesaplanan miktarlardan çıkarılarak hesaplanan üretim gideri olarak hesaplanan parasal değeri de az bulmuştur. Tüm bu açıklamalardan sonra, yargılamada alınan hükme dayanak bilirkişi raporunun yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece oluşturulacak bilirkişi heyeti aracılığıyla tarafların iddia, savunma ve itirazlarını karşılayan Yargıtay denetimine açık, ayrıntılı rapor alınmak suretiyle, davalının temyiz dilekçesindeki kabulleri de dikkate alınmak suretiyle sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.