5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3213 Karar No: 2018/5312 Karar Tarihi: 12.07.2018
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/3213 Esas 2018/5312 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2016/3213 E. , 2018/5312 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; ...Tapu Sicil Müdürlüğünde hizmetli olan ve Kaymakamlık Olur"u ile arşiv memuru olarak görev yapan sanığın, görev ve yetki alanına giren bir işlem bulunmadığı halde, mağdur ..."den Bölge Müdürlüğündeki işini halledebileceğini söyleyerek "ilgili memurun aracına benzin parası" adı altında toplamda 80,00 TL alması ile babasından kalan araziyi satmak isteyen ancak bu işlem için Tapu Sicil Müdürlüğünden veraset ve intikal vergisi ilişik kesme belgesi alması gereken diğer mağdur ..."dan, bu işinin gördürülmesi karşılığında 40,00 TL"lik telefon faturasının ödenmesini sağlaması eylemlerinin, 05/07/2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 89. maddesi ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 255. maddesi kapsamında zincirleme olarak yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçu kapsamında kaldığı, ancak TCK"nın 255. maddesinin 6352 sayılı Yasa ile "nüfuz ticareti" başlığı altında yeniden düzenlenerek suç unsurlarında değişiklik yapılması karşısında, yeni düzenlemeler ve unsurlarının oluşması durumunda dolandırıcılık suçu yönünden de değerlendirme yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği nazara alınmadan suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
.../... -2-
Kabule göre; Sanık hakkında suç tarihi itibariyle lehine olan 6086 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesi haliyle 5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği halde, yazılı şekilde aynı Yasa ve maddenin 1. fıkrası uyarınca hüküm kurulması, Hükmün esasını oluşturan kısa kararda suç nedeniyle uğranılan zarar giderilmediğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği halde, gerekçe kısmında ceza miktarı itibariyle uygulanmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle hükmün karıştırılması, Sanık hakkında ertelemeye ilişkin denetim süresinin herhangi bir yasal gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak 2 yıl olarak tayini, Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca "cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar, TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmalarından yasaklanmasına" karar verilmesi yerine yasaklılığın cezanın infazından sonra işleyeceğinden de bahsedilmeyerek sadece "TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca takdiren 1 yıl süre ile kamu görevini üstlenmesinden yasaklanmasına" şeklinde sınırlı uygulama yapılması, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren TCK"nın 53/1-5. maddesiyle ilgili iptal kararının yeniden değerlendirilmesi lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.