4. Hukuk Dairesi 2018/1951 E. , 2019/6109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve Türkiye Vakıflar Bankası TAO aleyhine 10/04/2015 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölümden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/12/2016 günlü karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/06/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle davacılardan ... ve ..."in temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Davacılardan ...’in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
HMK’nın 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre, hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri bölge adliye mahkemesinin 41.530,00 TL"yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi kabil değildir.
Bu nedenle, davacılardan ...’in temyiz dilekçesinin miktar nedeniyle karar tarihi itibariyle reddi gerekmiştir.
2) Davacılardan ... ve ...’in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacılar vekili, davalılardan Türkiye Vakıflar Bankası TAO adına kayıtlı olan ve diğer davalı ... tarafından sevk ve idare edilen aracın karıştığı trafik kazasında, araçta bulunan ...’in vefat ettiğini, müteveffanın davacılardan ... ve ...’in oğlu, diğer davacı ...’in kardeşi olduğunu, meydana gelen kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle davalı ... hakkında ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığını ve anılan davalının tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ...’in ölümü nedeniyle davacıların uğradığı manevi zararın telafisinin mümkün olmadığını, ömür boyu bu acıyı yaşayacaklarını belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmişlerdir.
Davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalılardan ...’ın sevk ve idaresindeki araçla yağışlı havada, yüksek hızla viraja girdiği, direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve yol dışına çıkarak ağaca çarpması suretiyle meydana gelen kazada davacılardan ... ve ...’in oğlu, diğer davacının kardeşi ...’in vefat ettiği, meydana gelen kazada davalılardan ...’ın tam kusurlu olduğu, TBK ve 2918 sayılı KTK gereğince davalılardan ...’ın araç sürücüsü, diğer davalı bankanın ise araç maliki ve işleten olarak oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, meydana gelen kaza nedeniyle davacıların manevi zarar gördüklerinin kuşkusuz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ise davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın az olduğu gerekçesiyle kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, olay tarihi, ölenin davacılara yakınlığı, olayın gelişim biçimi, meydana gelen kazada davalılardan ...’ın tam kusurlu olması ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar ... ve ... yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Kararın açıklanan nedenle bu davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenle davacılardan ... yönünden temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davacılardan ... ve ... yararına BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.