5. Hukuk Dairesi 2017/6707 E. , 2017/11949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında 18. Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 28/03/2016 gün ve 2016/1534 Esas - 2016/5075 Karar sayılı ilama karşı davalılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış; bu karara karşı, davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava konusu taşınmaz 8.400 m² olup 664,84 m²"lik bölümü davacı idarece otoban yapılmak üzere kamulaştırılmış, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kamulaştırmadan arta kalan 7.735,16 m²’lik kısımda değer kaybı olmayacağı belirtilmiştir. Davalılar vekilince, kısmi kamulaştırma sebebiyle dava konusu taşınmazın önüne uzanan duvar sonrasında taşınmazın arta kalan bölümüne ulaşımın engelleneceği ileri sürdüğünden, otoyol kamulaştırması sebebiyle dava konusu taşınmazın önüne duvar yapılıp yapılmayacağı, duvar yapılması halinde taşınmaza ulaşımın engellenip engellenmeyeceği ve bu nedenlerle arta kalan kısımda değer kaybı olup olmayacağı yönünde bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla hüküm kurulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 28.03.2016 gün ve 2016/1534E.-2016/5075K. sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, üzerinde bulunan yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalılar vekilinin temyizine gelince;
1)Dava konusu taşınmaz 8.400 m² olup 664,84 m²"lik bölümü otoban yapılmak üzere kamulaştırılmış, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kamulaştırmadan arta kalan 7.735,16 m²’lik kısımda değer kaybı olmayacağı belirtilmiştir. Davalılar vekilince, kısmi kamulaştırma sebebiyle dava konusu taşınmazın önüne uzanan duvar sonrasında taşınmazın arta kalan bölümüne ulaşımın engelleneceği ileri sürdüğünden, otoyol kamulaştırması sebebiyle dava konusu taşınmazın önüne duvar yapılıp yapılmayacağı, duvar yapılması halinde taşınmaza ulaşımın engellenip engellenmeyeceği ve bu nedenlerle arta kalan kısımda değer kaybı olup olmayacağı yönünde bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, dava tarihinden sonra açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen bedele 21.06.2013 tarihinden, acele el koyma kararının davalılar vekiline tebliğ edildiği 11.09.2013 tarihine kadar, bakiye bedele ise 21.06.2013 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan karar düzeltme harcı ile peşin harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.