Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/1241 Esas 2014/669 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1241
Karar No: 2014/669
Karar Tarihi: 20.01.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/1241 Esas 2014/669 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/1241 E.  ,  2014/669 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, davacının davalı işveren yanındaki çalışmaları kapsamında itibari hizmet süresinin tespiti ve sigortalılık sürelerine eklenmesi istemine ilişkindir.

    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

    2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, davacının 01/07/1981-06/05/2000 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan 1512 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde “…itibari hizmet gün sayısının 1512 gün olarak tespitine, …” karar verilmesi;

    3-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılıp, 5510 sayılı Yasanın 40. maddesindeki düzenlemeyle davacının çalıştığı iş kolunun kapsamdan çıkarılmış olması ve 5510 sayılı Yasanın Geçici 7.
    maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesinin “17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp bu Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan işlerde bu Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin bu maddenin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmaz.” hükmü karşısında, hak edilen itibari hizmet sürelerinin “3600 gün prim ödeme şartı” aranmaksızın değerlendirilmesi olanağının öngörüldüğü yönü gözetilmeksizin hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.

    SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. ve 2. paragraflarının silinerek yerine “Davanın kabulü ile davacının davalı işverene ait işyerinde 01/07/1981-06/05/2000 tarihleri arasında çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan 1512 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.