14. Hukuk Dairesi 2018/3511 E. , 2019/2564 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.01.2012 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı yüklenici şirket ile davalı arsa sahibi arasında noterde yapılan 13.04.2006 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin 33 ada 207 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 5 Bloktan oluşan binalar inşa ettiğini, sözleşmeye göre yükleniciye düşen C Blok 7 ve 15 No"lu bağımsız bölümlerin davalı yüklenici şirket tarafından 24.08.2007 tarihli (adi yazılı) daire satış sözleşmeleri ile müvekkiline satıldığını, daire numaralarının anılan sözleşmelerde yanlış gösterildiğinin anlaşılması üzerine 12.01.2010 tarihli (adi yazılı) sözleşme ile bu yanlışlığın düzeltildiğini ve dairelerin müvekkiline teslim edildiğini, ancak aradan geçen süreye rağmen tapularının devredilmediği gibi davalı arsa sahibi tarafından müvekkili aleyhinde men"i müdahale davası açıldığını, dava konusu her bir daire için 70.000TL olmak üzere toplam 140.000TL ödeneceği hususunda anlaşılmış olup müvekkilinin 130.000TL"sini peşin, kalan 10.000TL"yi ise bir süre sonra yüklenici şirket yetkilisine ödediğini ileri sürerek dava konusu dairelerin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı taktirde satış bedeli olarak ödenen 140.000TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı arsa sahibi vekili, davalı yüklenici şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, sözleşmeye konu binaları onaylı projesine ve imar mevzuatına uygun şekilde yapmadığı gibi iskan izinlerini de almadığını, eksik işler tamamlanmadan davacının talepte bulunamayacağını, davanın reddini savunmuştur.
Davalı yüklenici şirket vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan 24.08.2007 tarihli sözleşmelerde A Blok 2 ve 4 No"lu bağımsız bölümlerin satışı hususunda anlaşıldığını, davacının bu daireleri küçük bulması üzerine arsa sahibi ile görüşüldüğünü ve aradaki fark ödendiği taktirde istenilen dairelerin verilebileceğinin bildirildiğini, ancak davacının aradaki farkı ödemediğini, dava konusu daireleri zorla işgal ettiğini, ayrıca 130.000TL ödeme yapmış olup kalan 10.000TL"yi ise ödemediğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının yargılama sırasında bakiye 10.000TL"yi davalı şirkete ödemesi sonucu sözleşmedeki edimini tam olarak yerine getirdiği, keşif esnasında alınan beyanlar ve yapılan gözleme bağlı olarak davacı ile davalı yüklenici şirket arasında yapılan sözleşmelerdeki müşterek bilinç ve iradeye konu bağımsız bölümlerin fiilen de davacıya teslim edilmiş olup bu bağımsız bölümlerin C Blok 7 ve 15 No"lu daireler olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve 33 ada 2017 parsel iken ifraz sonucu 33 ada 271 parsel olan dava konusu taşınmaz üzerindeki C Blok 1. kat 7 No"lu bağımsız bölüm ile 3. kat 15 No"lu bağımsız bölümün davalı arsa sahibi adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline; davacının edimi kapsamında 10.000TL"yi yargılama sırasında davalı yüklenici şirkete ödemiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı yüklenici şirket vekili ile davalı arsa sahibi vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
2- Davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m.26/1).
Somut olaya gelince; davacının tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde ise de, dosyada mevcut tapu kayıtları ve kütük sayfalarının incelenmesinde, davaya konu bağımsız bölümlerin bulunduğu ana taşınmazın 33 ada 207 No"lu parsel olduğu, hükümde ise ana taşınmazın 33 ada 207 parsel iken ifraz sonucu oluşan 33 ada 271 No"lu parsel olarak belirtildiği, ancak dava konusu 33 ada 207 No"lu parselin tapu kaydının halen açık durumda olup ifrazının söz konusu olmadığı anlaşılmakla, belirtilen husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 1. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan "33 ada 207 parsel iken ifraz sonucu 33 ada 271 parsel olan" rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine "33 ada 207 parsel sayılı" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.