16. Hukuk Dairesi 2016/15606 E. , 2020/2738 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek; kadastro tespit tarihinden 20-30 yıl öncesine ait (1973-1983 yılları arası) stereoskopik çift hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, dava konusu taşınmazlara komşu olan taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve ekleriyle kadastro sırasında bu taşınmazlara revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının, taşınmazın bulunduğu köye ait tahsisli ve kadim mera kayıtları ile haritalarının bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, daha önce keşfe katılmayan ziraat mühendisi, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde yapılacak keşifte, dava konusu taşınmazın kadim ve tahsisli mera kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, anılan kayıtların kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde kadim mera araştırmasının yapılması, dava konusu taşınmazın kadim meradan açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri hususu üzerinde durulması, ziraat mühendisi bilirkişisi aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı birlikte incelenmek suretiyle dava konusu taşınmazın meradan açılan yerlerden bulunup bulunmadığının saptanması, jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla hava fotoğraflarının keşifte uygulanarak taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığına ilişkin rapor alınması, kadim ve tahsisli mera kayıt ve belgeleri ile haritalar ve komşu parsellere ilişkin tapu ve vergi kayıtlarının teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanarak teknik bilirkişiden gerekçeli, denetime açık ve komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı rapor alınması, taşınmazın niteliğinin kesin bir biçimde belirlenmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 728 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 30.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 23.130,84 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile, aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümünün mera olmadığı, taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; hükmüne uyulan bozma ilamında; dava konusu taşınmazın tespit tarihinden 20-30 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından temin edilerek mahallinde yeniden keşif yapılması ve yöntemince kadim mera ve zilyetlik araştırılması yapılması hususlarına işaret edildiği halde, 1985 ve 1999 tarihlerine ait hava fotoğrafları temin edilmiş; taşınmaz bölümünün evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin açıklama içermeyen son derece yetersiz bilirkişi (jeodezi ve fotogrametri) raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Raporda hava fotoğraflarına göre dava konusu taşınmaz bölümünün kültür arazisi niteliğinde olduğunun belirtilmesiyle yetinilmiş; ilamda belirtilen tarihlerde başka uçuşun olup olmadığı Harita Genel Komutanlığından yöntemince sorulup, varsa hava fotoğrafları temin edilip yeniden belirtilen hususları açıklayan denetime elverişli rapor alınmamış, taşınmaz bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmemiş; taşınmaz bölümünün mera parselinden hangi yönlerden ayrıldığını, kadim mera olup olmadığını ve taşınmaz bölümünün niteliğini belirtmekten uzak tek kişilik ziraatçi bilirkişi raporu ve yerel bilirkişilerin ve davacı tanığının soyut nitelikteki beyanları esas alınarak hüküm kurulması nedeniyle bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği kuşkusuzdur. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya arasına konulduktan sonra taşınmazın bulunduğu köy ile komşu köyler halkı arasından seçilecek yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile, daha önceki keşiflere katılmayan üç kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden taşınmaz başında keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, kadim mera olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporlarını da irdeler mahiyette, mera parseli ile karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, mera parselinden nasıl ayrıldığını, kadim mera olup olmadığını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya işlemine konu edilip edilmediği hususunu bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları ile dosyada bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmak sureti ile, çekişme konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; fen bilirkişisine keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, Mahkemenin önceki kararının davacı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek, eldeki hükümle önceki kararda davacı lehine tesciline karar verilen taşınmaz alanından daha fazlasına hükmedilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.