14. Hukuk Dairesi 2018/3589 E. , 2019/2563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 144 ada 13, 14 ve 18 parsel sayılı taşınmazların genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek uygun bir bedel karşılığında davalılara ait taşınmazlar üzerinde geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.10.2013 tarihli 2013/9580 Esas, 13026 Karar sayılı ilamıyla özetle; somut olayda, davacının taşınmazları yararına geçit oluşturulan taşınmazlardan davalı ...’a ait 144 ada 24 No"lu parselin batı ve kuzey sınırından geçit kurulması nedeniyle iki cephesinin kapatılarak davalının kullanım hakkının kısıtlandığı; bu durumda mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, gerekirse yeniden keşif yapılarak, kurulan geçide esas alınan 02.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda 3. alternatif olarak gösterilen güzergahta, diğer kısımlar aynen bırakılarak 24 sayılı parselin kuzeyinden geçen geçit bölümünün 20 parsel sayılı taşınmazın güneyinden, bilirkişi tarafından “G” harfiyle gösterilen yere uyarlanarak değiştirilmesi suretiyle geçit tesisine karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile davacıya ait 144 ada 13 No"lu parsel lehine aynı yer 20, 17, 42, 18, 16, 15 ve 14 No"lu parseller üzerinde 29.05.2015 tarihli fen bilirkişileri raporunda (G+ H+ I+ B+ L+ M+ N) harfleriyle gösterilen toplam 902,74m2"lik yerden; davacıya ait 14 No"lu parsel lehine aynı yer 20, 17, 42, 18, 16 ve 15 No"lu parseller üzerinde (G+ H+ I+ B+ L+ M) harfleriyle gösterilen toplam 804,18m2"lik yerden ve davacıya ait 18 No"lu parsel lehine aynı yer 20, 17 ve 42 No"lu parseller üzerinde (G+ H+ I) harfleriyle gösterilen yerden geçit hakkı tesisine; davacıya ait 13, 14 ve 18 No"lu parseller için aynı ve tek bir güzergahın kullanılacak olması nedeniyle 14 ve 18 No"lu parseller yönünden geçit bedeline hükmedilmeyerek, her üç taşınmaz için depo edilen 2.315,25TL geçit bedelinin karar kesinleştiğinde aleyhine geçit kurulan taşınmaz maliklerine tapu ve mirasçılık belgesindeki payları oranında ödenmesine verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamında, dava konusu 144 ada 24 parsel sayılı taşınmazın hem kuzey hem batı sınırından, iki cephesini kapatacak şekilde geçit kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının ve çaplı krokinin incelenmesinde de, 144 ada 24 No"lu parselin yüzölçümünün, aleyhine geçit kurulan 144 ada 17 ve 42 No"lu parsellerin yüzölçümünden daha büyük olduğu açıkça anlaşıldığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da geçit kurulan alanın en uygun güzergah olduğu yönünde bir değerlendirme de bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, bu tür davalarda uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca öncelikle yüzölçümü daha büyük olan parseller üzerinden geçit kurulması gerektiği gözönüne alınarak, davaya konu 144 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kuzey sınırından geçit verilip verilemeyeceğinin tekrar araştırılıp değerlendirilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan, mahkemece, lehine geçit kurulmasına karar verilen her bir taşınmaz yönünden aleyhine geçit kurulan taşınmaz malikleri yararına ayrı ayrı geçit bedeline hükmedilmesi gerekirken, bu taşınmazlar için aynı ve tek bir güzergahın kullanılacağı gerekçesi ile davacıya ait her üç taşınmaz için takdiren tek bir geçit bedeline hükmedilmesi de doğru görülmemiş; bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.