5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/4348 Esas 2020/1057 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4348
Karar No: 2020/1057
Karar Tarihi: 06.02.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/4348 Esas 2020/1057 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında gümrük kaçakçılığı suçundan açılan davada, yerel mahkeme tarafından mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, sanığın temyiz başvurusu sonucunda, kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Bu kararı gerektiren üç neden ise şunlardır:
1. Gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik hakkının bir parçası olan eşya kontrolü ve düzenleme yetkisini ihlal ettiği ve devletin vergilendirme hakkını ve mali yararlarını ihlal ettiği belirtilmektedir. Ayrıca, verginin kamu hizmetlerinin finansmanında önemli bir rol oynadığından, gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına neden olması kamu hizmetlerinin finansmanını zorlaştıracağından bahsedilmektedir.
2. Sanığın hapis cezasına mahkumiyeti sonucunda, hak yoksunluklarına hükmedilmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümleri iptal edildiğinden, sanığın hak yoksunluklarına hükmedilip hükmedilemeyeceği yeniden değerlendirilmelidir.
3. Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğu açık olduğu için, keşif yapılmasının suçun nitelendirilmesi üzerinde etkisi olmadığı belirtilmektedir. Keşif giderinin de sanığa yükletilmesinin hatalı olduğu vurgulan

19. Ceza Dairesi 2019/4348 E. , 2020/1057 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 25/10/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Samandağ Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2014/73 (E) - 2014/161 (K) sayılı hükmün Dairemizce incelenerek aynı gün bozulmasına karar verilmesi karşısında;
Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Suça konu sigaraların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sanığın sebep olmadığı keşif giderinin sanığa yükletilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.