2. Ceza Dairesi 2020/22236 E. , 2020/12339 K.
"İçtihat Metni"
Mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 86/2 (iki kez), 86/3-e (iki kez) ve 21/2. maddeleri gereğince 4 ay hapis, 6 ay hapis ve 3 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/09/2014 tarihli ve 2014/145 Esas, 2014/339 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/02/2020 gün ve 18865-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/02/2020 gün ve 2020/27540 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 86/2 (iki kez), 86/3-e (iki kez) ve 21/2. maddeleri gereğince 4 ay hapis, 6 ay hapis ve 3 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair ...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/09/2014 tarihli ve 2014/145 Esas, 2014/339 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, karar tarihi itibariyle, ...C tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda olduğu anlaşılan sanığın 13/06/2014 tarihli oturumda savunmasının alınması sırasında duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmaksızın, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 11/07/2019 tarihli ve 2019/10480 Esas, 2019/15239 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/1. maddesinde yer alan "Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir." şeklindeki ve 196/5. maddesinde yer alan "Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir." şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak, son oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda yargılamaya devam edilip, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
“Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/04/2018 tarih, 2014/851 Esas ve 2018/144 Karar sayılı kararı uyarınca aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15/11/2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı kararı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu” şeklindeki kararları uyarınca hüküm tarihinde, sanık ..."nın aynı yargı çevresinde bulunan ...C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu anlaşılmakla; sanığın duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulma istemi bulunmadığı halde, yokluğunda yapılan yargılama ile mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, sanık hakkında (...) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 02.09.2014 tarihli ve 2014/145 Esas – 2014/339 Karar sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.