3. Ceza Dairesi 2018/9602 E. , 2019/5387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar ... ve ..."in 22.04.2014 tarihli 1. celsede duruşmaları takip etmek istemediklerini beyan ettikleri, Sanık ..."in duruşmalara katılmak istediğine dair beyanı ile 2. ve 3.celse katılımı sağlandığı ancak 4. Celse tahliye olduğundan bahisle hazır edilemediği bildirildiğinden, tebliğnamenin bu yöndeki bozma istemli görüşüne iştirak edilmemiştir.
1) Sanıklar ... ve ... hakkında ... ve ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunmalarına ,mağdur, katılan ve tanık beyanlarına ve dosya kapsamına göre; İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinden, şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine değerlendirilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince asgari (1/4) oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği gözetilmeden (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme aykırı ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Katılan ... hakkında düzenlenen Dr. Münif İslamoğlu Kastamonu Devlet Hastanesinin 28.07.2013 tarihli adli rapor içeriğine göre, sağ çene lateralde 3 cm"lik kesi mevcut olduğunun bildirildiği, Sincan Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 21.05.2015 tarihli raporunda, evrak tetkiki üzerinden inceleme ile yapıldığı ve yaralanmanın sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususunda görüş bildirilmediği anlaşılmakla, katılan ..."e ait tüm tıbbi evrakın ve raporların temini ile birlikte Adli Tıp Kurumuna sevki sağlanarak 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerindeki ölçütlere uygun olarak yaralanmanın sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususunda rapor aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanık savunmalarına ,mağdur, katılan ve tanık beyanlarına ve dosya kapsamına göre; İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinden, şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince asgari (1/4) oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği gözetilmeden (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 14.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.