11. Ceza Dairesi 2017/15157 E. , 2020/6852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belge gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
1- 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
Sanığın ortak ve müdürü olduğu şirkete ait mükellefiyetinde 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul olunan olayda, vergi raporları incelendiğinde sanığın mükellefiyetinde 2010 takvim yılında KDV beyannamesi ve Ba-Bs formu vermediği ve beyanda bulunmadığı belirtilmesine rağmen, .... Limited Şirketi’nin Ba formlarında 2010 takvim yılının 1. ayında 26, 2. ayında 8, 3. ayında 11 ve 4. ayında 4 adet belge olmak üzere toplam 49 adet belge karşılığında toplamda 2.026.775 TL tutarlı sanığa ait incelemeye konu mükellefiyetten mal aldığını beyan ettiği, yine .... Petrol Şirketinin yetkilisi ve ortağı olan ...’un sanığa ait Türkiye Ekonomi Bankasınca verilen POS cihazından 2010 takvim yılında 13 kez para çekme işlemi yaptığının ve bu şekilde sanığın 31.09.2009 tarihinde re’sen terkin edilen mükellefiyetinde 2010 takvim yılında sahte belgeler düzenlediğinin anlaşılması karşısında, CMK"nin 217. maddesi uyarınca delilleri değerlendirerek suçun sübut bulduğu yönünde kanaate ulaşan mahkemenin takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan tebliğnamedeki 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan beraat kararı verilmesine ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiillere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümlerde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA,
2- Defter ve belge gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesi:
213 sayılı Vergi Usul Kanunun uyarınca yapılacak tebligatların usulüne dair hususların düzenlendiği 93-109. maddeleri hükümlerine göre, tebligatların mükelleflerin bilinen adreslerine yapılacağı, bilinen adreslerin 101. madde uyarınca işe başlama, iş bırakma, vergi beyannamelerinde bildirilen, yoklama fişinde tespit edilen, vergi mahkemesinde dava açma ve cevap dilekçelerinde gösterilen adresler ile yetkili memurlar tarafından tutanakla tespit edilen adreslerin olduğu, tebligat çıkarılırken bu adreslerden en son bildirilen veya makamca tespit edilen adresin dikkate alınacağı; bu şekilde tespit edilen adrese tebligat yapılırken muhatabın adreste bulunmaması halinde, ikamet adresinde bulunanlardan birine tebligat yapılacağı yeterli olup, Kanun’da ikamet adresinde bulunanların o adreste ikamet etmeleri şartı aranmadığı anlaşılmakla; somut olayda 24.11.2011 tarihli defter ve belge isteme yazısının 02.12.2011 tarihinde .... caddesi, 3971. sokak, no: 28/1 .... adresinde sanığın kız kardeşi ....’a yapıldığı, sanığın işe başlama yoklama fişinde ve İzmir ..... Noterliğince 02.03.2009 tarihli onaylı sanığa ait suça konu şirketin kuruluş esas sözleşmesinde de aynı adresin bulunduğu ve bu adrese tebligatın yapıldığı görülmekle, yapılan tebliğ usulune uygun olup, Vergi Usul Kanunu"nun 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunulan varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunulan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesine dair tebliğine rağmen yasal süresi içinde her hangi bir haklı mazeret belirtmeksizin ibraz etmediğinin anlaşılmasına göre sanığın sübut bulan defter ve belge gizleme suçundan mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,12.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.