
Esas No: 2020/22235
Karar No: 2020/12338
Karar Tarihi: 10.11.2020
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/22235 Esas 2020/12338 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/08/2018 tarihli ve 2018/82702 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin... 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/6967 Değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/02/2020 gün ve 2704-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/03/2020 gün ve 2020/28248 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/08/2018 tarihli ve 2018/82702 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin... 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/12/2019 tarihli ve 2019/6967 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık olayına ilişkin,... Cumhuriyet Başsavcılığınca konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan şüpheli hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 200 kg ağırlığında ve oldukça büyük boyutta olduğu iddia edilen çelik kasanın kimsenin dikkatini çekmeden binadan çıkartılmasının mümkün olmaması karşısında, müştekinin dinlenmesini talep ettiği Muhammet Emin ve Abdullah isimli komşuların bilgisine başvurulması, otoparkı gördüğü belirtilen karşı binaya ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve olay yerinde mukayeseye uygun olduğu tespit edilen iki parmak izinin şüphelinin parmak izi ile karşılaştırılması noktalarında etkin bir araştırma yapıldıktan sonra hukuki durumun takdir ve tayin edilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet Savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise aynı Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince (soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmez ise) dosya kapsamındaki deliller itibariyle itiraz incelenip kabul veya reddedilecektir.
Somut olayda, müştekinin evinden yaklaşık 200 kg ağırlığında ve 120 cm, 70 cm ve 80 cm ebatlarında içinde paralarla anahtarların olduğu çelik kasanın çalındığı, çalınan çelik kasanın kimsenin dikkatini çekmeden binadan çıkartılmasının mümkün olmaması karşısında, müştekinin dinlenmesini talep ettiği Muhammet Emin ve Abdullah isimli komşuların bilgisine başvurulması, otoparkı gördüğü belirtilen karşı binaya ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve olay yerinde mukayeseye uygun olduğu tespit edilen iki parmak izinin şüphelinin parmak izi ile ve arşivdeki parmak izleri ile karşılaştırılması noktalarında etkin bir soruşturma yapıldıktan sonra hukuki durumun takdir ve tayin edilerek bir karar verilmesi yerine, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın yukarıda açıklanan nedenlerle itiraz merciince kabulüne karar verilmesi yerine, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (...) 4. Sulh Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 09/12/2019 tarihli ve 2019/6967 D.İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.