13. Hukuk Dairesi 2016/15949 E. , 2018/514 K.
"İçtihat Metni"
.... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 22/12/2011 gün ve 2010/813-2011/846 sayılı hükmün Dairemizin 28/03/2016 tarih ve 2014/47181-2016/8774 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
K A R A R
Davacı, dava dışı ...... ile aralarında imzalanan 25.12.2008 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile davalı eczacının 22.790,00 TL’lik borcunun kendilerine temlik edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine ... 4. İcra Müdürlüğünün 2010/17369 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiş, davacı vekili, 21.12.2011 havale tarihli ıslah dilekçesiyle, davaya alacak davası olarak devam etmek istediklerini beyan ederek 22.790,00 TL alacağın, 25.12.2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 22.790,00 TL alacağın 10/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş, dairemizin bozma kararı üzerine davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Dava, temlik sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, yargılama sırasında verdiği 22.12.2011 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davaya alacak davası olarak devam edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, Dairemizin 28.03.2016 Tarih 2014/47181 Esas, 2016/8774 Karar sayılı ilamı ile "... davacı vekilinin dayandığı 20.10.2008 tarihli vekâletnamesinde ise davanın tamamının ıslahına ilişkin özel yetki bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, vekâletnamesinde ıslaha ilişkin özel yetki bulunmayan davacı vekilinin, davayı tamamen ıslah edemeyeceği ve usulüne uygun bir şekilde yapılmış ıslahın bulunmadığı gözetilerek; sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ıslaha değer verilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." gerekçesiyle bozma kararı verilmiş ise de; davacı tarafça sunulan 04.02.2011 tarihli vekaletnamede davacı vekilinin davanın ıslahına ilişkin yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 28.03.2016 Tarih 2014/47181 Esas, 2016/8774 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dairemizin 28.03.2016 Tarih 2014/47181 Esas, 2016/8774 Karar sayılı sayılı bozma ilamının 1. bent gereğince kaldırılmasına karar verilmesi nedeniyle davalının temyiz itirazlarının incelenmesi üzerine; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile 28.03.2016 Tarih 2014/47181 Esas, 2016/8774 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, 2. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.218,33 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 60,80 TL harcın davacıya iadesine, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.