23. Hukuk Dairesi 2018/1668 E. , 2019/3079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müflis kooperatifin müvekkiline olan borçlarından dolayı yaptıkları başvurunun davalı iflas idaresince reddedildiğini ileri sürürek müvekkilinin alacağının iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının, davalı müflis kooperatife üye olduğunun ispat edilemediği, öte yandan, alacağın varlığı kabul edilse bile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken anonim şirketlere ilişkin TTK’nın 480/3. maddesi hükmü uyarınca, ortakların ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettirmeyecekleri, ancak pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nın 196. maddesi gereğince faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş olup, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin diğer hususlara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, diğer istinaf nedenleri yönünden yapılan incelemede; davalı kooperatifin iflasından sonra üyelik devralan davacının, hisse devir bedelini, hisse devraldığı önceki üye dava dışı ...n’den talep edebileceği, bu tutarı davalı kooperatiften isteyemeceği, öte yandan, kooperatiflerde kendisine konut tahsis edilemeyen ortağın tazminat alacağının ya da iflastan önce ortaklığı sona eren ortağın çıkma payı alacağının, TTK’nın 480/3. maddesi kapsamında bir alacak olmadığı, iflas halinde kooperatifin bu tür borçlara ilişkin sorumluluğunu kaldıran hukuki bir düzenleme bulunmadığı, ne var ki, somut olayda davacının konut karşılığı tazminat ya da çıkma payı alacağı talep etmediğinin açık olduğu, bu durumda ilk derece mahkemesince davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken yazılı gerekçeyle reddinin doğru olmadığı belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararını, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.