3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8262 Karar No: 2019/5376 Karar Tarihi: 14.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/8262 Esas 2019/5376 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, daha önce sanık hakkında \"hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına\" karar verilmesine rağmen, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yeniden hüküm kurulduğunu belirtti. Ancak bu yeni hüküm için gerekli açıklama ve değerlendirme yapılmadığı için cezanın şahsileştirilmesi mümkün olmadı. Ayrıca, sanığın hukuki durumunun, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nin 53. maddesi hakkındaki kararı nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar verildi. Bu nedenlerle, mahkeme kararı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULDU. Kanun maddeleri: Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34 ve 223, 230, TCK'nin 6/1-f, 86/2, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2018/8262 E. , 2019/5376 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında dava konusu suç ile ilgili olarak daha önce CMK"nin 231. maddesi uyarınca "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmiş, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle duruşma açılıp hükmün açıklanmasına karar verilerek yeniden hüküm kurulmuş ise de; temyize konu olan ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara atıfla ve bu suretle gerekçeden yoksun olarak sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle Anayasa"nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması, 2) Oğlu olan katılanı 5237 sayılı TCK"nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan bıçakla yaralamak suretiyle birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında, TCK"nin 86/2. maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu da dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.