Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2012/9-1473
Karar No: 2013/62

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/9-1473 Esas 2013/62 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2012/9-1473 E.  ,  2013/62 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2010/174302
    Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : BAFRA Asliye Ceza
    Günü : 02.03.2010
    Sayısı : 319-127

    Mala zarar verme suçundan sanık B T"in beraatine ilişkin, Bafra Asliye Ceza Mahkemesince verilen 02.03.2010 gün ve 319-127 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 26.06.2012 gün ve 10827-8157 sayı ile;
    “Sanığın, hukuki yollara başvurmak yerine katılan tarafından ekilen iştirak halinde malik oldukları tarlayı sürmek suretiyle ürüne zarar verdiği, katılanın iddiası, 09.03.2009 tarihli olay yeri tutanağı, fotoğraflar ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; unsurları oluşan mala zarar verme suçundan mahkumiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi” isabetsizliğinden  bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 04.09.2012 gün ve 174302 sayı ile;
     “Sanık, iştirak halinde malik konumunda olup, malikler arasında resmi bir taksim yoktur. Taraflar kendi aralarında rızai taksim yapılması için harita mühendisi getirtmiş, sanık kendisine eksik yer verildiği gerekçesiyle, bu taksimi kabul etmemiş, katılanın ektiği 6 dönümlük yerin, sadece 2,5 dönümünü kendisine ait olduğunu iddia ederek sürmüştür. Ortada hukuki ihtilaf söz konusu olup, sanığın zarar verme kastı ile hareket ettiği sabit değildir. Suçun manevi unsuru gerçekleşmemiştir” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme beraat hükmünün onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    5271 sayılı CMK"nun 308. maddesi uyarınca  dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince 06.11.2012 gün ve 8556-12100 sayı ile, itiraz nedenlerinin yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
      TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesinine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğine göre;
    Tapu kaydına göre dava konusu taşınmazda, katılanın 350/1440 oranında, sanığın anneannesi olan F. B."nın 25/120 hissesi olup, bunlar dışında dört paydaşın da taşınmazda iştirak halinde malik oldukları,
    09.03.2009 tarihli tutanakta, 2008 yılı Kasım ayında katılan tarafından buğday ekilen tarlanın, 15.40 metre genişliğinde, 74.30 metre uzunluğundaki kısmının sanık tarafından traktörün arkasına takılan dızgara olarak tabir edilen bir alet ile sürüldüğünün belirtildiği,
    Katılan H.B."nın aşamalarda, söz konusu taşınmazı diğer malikler ile birlikte harita mühendisi marifetiyle taksim ettiklerini, sanığın bu taksimi kabul etmediğini, taşınmazın kendisine ait olan 6 dönümlük kısmına buğday ektiğini, 2.5 dönümlük kısmına sanığın sürmek suretiyle zarar verdiğini beyan ettiği,
    Sanığın savunmalarında, suça konu taşınmazı annesi ve diğer mirasçıların harici taksim yaparak kullandıklarını, kesinlikle katılan tarafından ekilen yeri sürmediğini, sadece traktörüyle üzerinden 4-5 kez ayrı ayrı noktalardan geçtiğini, annesine ait yere geçmek için başka yol olmadığından bu tarladan geçmek zorunda kaldığını belirttiği,
    Anlaşılmaktadır.
    5237 sayılı TCK’nun “Mala Zarar Verme” başlıklı 151/1. maddesinde;
    “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır” şeklinde mala zarar verme suçunun basit şekli düzenlenmiş, 152/1-2. maddesinde ise on bent halinde suçun nitelikli halleri sayılmıştır.
    Mala zarar verme suçunun gerçekleşebilmesi için failin, başkasına ait taşınır veya taşınmaz bir mala TCK’nun 151/1. maddesinde sayılan seçimlik hareketlerden herhangi biriyle zarar vermiş olması gerekmektedir. Seçimlik hareketler maddede; “kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hâle getirmek veya kirletmek” şeklinde belirtilmiştir.
    Ceza Genel Kurulunun 17.12.1984 gün 198-436 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; mala zarar verme suçu genel kastla işlenebilen bir suçtur, suçun oluşması için failin belirli bir amaç yada saikle (özel kast) hareket etmesine gerek yoktur.
    Mala zarar verme suçunun manevi unsuru ile ilgili olarak öğretide; "Bu suçun oluşması için,  failde özel kast daha doğru bir ifadeyle zarar verme amacı aranmaz" (Nevzat Toroslu Ceza Hukuku Özel Kısım, 2005, s.157-158) "mala zarar verme suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Failin suçun maddi unsurundaki hareketleri bilmesi ve neticeyi gerçekleştirmek istemesi yeterlidir" (İsmail Gürocak, Türk Ceza Kanununda "Mala Zarar Verme" ve "İbadethane ve Mezarlıklara Zarar Verme" suçları, TBB Dergisi, 2011) şeklinde görüşlere yer verilmiştir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanığın anneannesi ile katılanın da aralarında bulunduğu toplam altı kişinin iştirak halinde malik olduğu taşınmazın, malikler arasında yapılan harici taksim gereğince 6 dönümlük bölümünün katılana kaldığı, sanığın katılan tarafından buğday ekilen 6 dönümlük taşınmazın 2,5 dönümlük kısmını traktöre takılı dızgara olarak tabir edilen aletle sürerek ekini tahrip etmek suretiyle taşınmaza zarar verdiği anlaşılmakta olup, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun unsurları itibariyle oluştuğunun kabulü gerekir.
    Bu itibarla, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunun oluştuğundan bahisle yerel mahkeme beraat hükmünün bozulmasına karar veren Özel Daire kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan sekiz Genel Kurul Üyesi; “sanığın eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturmayacağından, itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.02.2013 günü yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi