Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3185 Esas 2021/3871 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3185
Karar No: 2021/3871

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3185 Esas 2021/3871 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/3185 E.  ,  2021/3871 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dava, davacı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu"nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmiş ve kadının maddi ve manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Anılan kararın kusur belirlemesi, maddi manevi tazminat talebinin reddi ve yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden, davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kadının annesinin rahatsızlığını ileri sürerek ailesinin yanına gittiği ve daha sonra evine geri dönmediği, davalı erkeğin ise kadına hakaret ettiği gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, erkeğin davacı kadına "cahil, aptal, senden boşanacağım, sen sahipsizsin" şeklinde hakaret ettiği ve aşağılayıcı sözler söylediği, babasının evinde bulunan kadını gelip götürmesi istendiğinde eşini ortak konuta götürmeyi kabul etmediği, erkeğin terk hukuki sebebine dayalı bir davasının da bulunmadığı, bu durumda davacı kadına herhangi bir kusur atfedilemeyeceği, davalı erkeğin ise tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    2-Yukarıda bentte açıklandığı üzere; boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı erkek tam kusurlu olup bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına zarar verici niteliktedir. TMK 174/1-2 madde koşulları kadın yararına oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.05.2021 (Çrş.)












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.