(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2016/24600 E. , 2016/21173 K.
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence sendikal nedenle feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile buna bağlı tazminat ve boşta geçen süre ücretinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, işyerinde işlerin azlığı nedeni ile ciro düşüşlerinin yaşandığını, davalının ekonomik dar boğazın atlatılması adına elindeki gayrimenkulleri dahi satmak zorunda kaldığını, işlerin azlığı ve personel fazlalığı nedeni ile alınan tüm tedbirlere rağmen ardı ardına iki hafta zorunlu olarak da üretime ara verildiğini, tüm bunlara rağmen davalının karlılığının ve doğal olarak siparişlerin sürekli azaldığını, ekonomik göstergelerin kötüye gittiğini, tüm bu nedenlerle işletmesel karar gereği davacının iş akdinin 4857 sayılı İşK"nun 17. Maddesi uyarınca feshedilmek zorunda kalındığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının sendikal nedenle feshedildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesini üçüncü fıkrasına göre; işveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz; beşinci fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz. Aynı maddenin altıncı fıkrasına göre ise; sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde ise, 4857 sayılı Kanunu’nun 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümleri uygulanır. Ancak, 4857 sayılı Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.
Somut olayda mahkemece yapılan sendikal neden araştırması yeterli değildir. Sendikanın yazı cevabından Toplu İş Sözleşmesi imzalamak üzere yetki başvurusunda bulunulmadığı belirtilmekte ise de, ekinde yetki tespit raporunun sunulduğu görülmektedir. Mahkemece, yetki başvurusu hususu ve akıbeti araştırılmamıştır. Sendikanın yazı cevabı ekindeki yetki dökümlerinin incelenmesinden; üyelikten istifa eden işçiler olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, istifa eden işçilerin halen çalışıp çalışmadıkları araştırılmamış; SGK’dan fesih öncesi ve sonrası işçi hareketleri getirtilmemiştir.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi ölçütler belirlenmiştir.
O halde, haklı nedenle fesih koşullarının oluşup oluşmadığı ve feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13/12/2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.