23. Hukuk Dairesi 2018/1391 E. , 2019/3059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
K A R A R
Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olarak düzenlenen 233.705,35 TL tutarında ceza faturasının, müvekkilince ihtirazi kayıtla ödendiğini ileri sürerek, anılan meblağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki 18.06.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmasında, anlaşmada tanımlanan ihlalin gerçekleşmesi halinde, söz konusu ihlalin davalı ..."ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesi durumunda cezai şart uygulanabileceğinin düzenlendiği, davalı tarafça herhangi bir uyarı yapılmaksızın ceza faturaları düzenlendiği, revize edilen 07.06.2012 tarihli anlaşmada ise böyle bir hükme yer verilmediği, dava konusu toplam cezai şart tutarının 24.776,07 TL"sinin 18.06.2009 tarihi ilk anlaşmanın yürürlükte bulunduğu döneme ilişkin olduğu, diğer kısmın ise sonraki anlaşmanın yürürlükte bulunduğu döneme ilişkin olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 24.776,07 TL"nin davalıdan tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 27.02.2018 tarihli, 2015/9144 Esas, 2018/570 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, Dairemiz kararına karşı, davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK"un 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarına gelince;
Taraflar arasındaki bağlantı anlaşmasının 5/C-6. maddesinde; "" İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansı sahibi tüzel kişilerin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranı ilgili mevzuata uygun olacaktır."" hükmüne; "Cezai Şartlar" başlıklı 16. maddesi ise, ""Kullanıcının ilgili mevzuat ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi ve söz konusu ihlâli, ..."ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda, ..., kullanıcı ile imzalanan sistem kullanım anlaşmasında belirtilen cezai şartları uygulayacaktır."" hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, uyuşmazlığa konu ihlal 18.06.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmasının 10. ve revize edilen 07.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasının 9. maddesinde yer alan tabloda, "İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması" olarak tanımlanmış olup, karşısında uygulanacak cezai yaptırımı da belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki revize edilen 07.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasında, cezai şart uygulanmasından önce uyarı ve ihlalin giderilmesi için süre verilmesi koşulu bulunmamakta ise de, bağlantı anlaşmasında bu koşul aranmakta olup, bağlantı anlaşmasının taraflarca bu yönden revize edilmediği ve bağlantı anlaşmasında sadece ihlalin varlığı halinde uygulanacak cezalar yönünden sistem kullanım anlaşmasına atıf yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, bağlantı anlaşmasına ve 07.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasına dayalı olarak, Temmuz 2012-Ağustos 2013 dönemleri için düzenlenen ceza faturaları nedeniyle yapılan ödemelerin de istirdatına hükmedilmesi gerekirken, bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dairemizce, yukarıda açıklanan sebeplerle yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının kabulü ile onama kararı kaldırılarak, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 27.02.2018 tarihli ve 2015/9144 Esas, 2018/570 Karar sayılı onama ilamı kaldırılarak, yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının talep halinde iadesine, 27.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.