2. Ceza Dairesi 2020/22295 E. , 2020/12333 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2019 tarihli ve 2018/172 Esas ve 2019/674 Karar sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/06/2020 gün ve 4082-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/06/2020 gün ve 2020/50231 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-f, 143/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/10/2008 tarihli ve 2006/588 esas, 2008/984 sayılı kararının 01/11/2008 tarihinde kesinleşmesi sonrasında, adı geçen sanığın denetim süresi içinde 22/12/2012 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine dair anılan Mahkemenin 04/09/2014 tarihli ve 2014/209 esas, 2014/324 sayılı kararının Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 28/12/2017 tarihli ve... karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip yapılan yargılama neticesinde adı geçen sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2019 tarihli ve 2018/172 esas, 2019/674 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın 08/02/2002 tarihinde işlemiş olduğu nitelikli hırsızlık suçundan cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/10/2008 tarihli ve 2006/588 esas, 2008/984 sayılı kararının verildiği ve bu kararın itiraz edilmeksizin 01/11/2008 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmü nedeniyle yapılan ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01/11/2008 tarihinden deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 22/12/2012 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin durduğu, bu haliyle 08/02/2002 olan suç tarihi ile hükmün açıklanarak mahkûmiyet kararının verildiği 22/11/2019 tarihleri arasındaki süreden, duran zamanaşımı süresi düşüldükten sonra geçen zamanda sanığın lehine olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince belirlenen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında dava zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanığın diğer iki suça sürüklenen çocukla birlikte suç tarihi olan 08/02/2002’de gece vakti 03:00 sıralarında müştekinin işyerinin sağlam ve muhkem olan asma kilidini ve camını kırarak içeriye girip, suça konu eşyaları ve parayı çalma eyleminde; eylemin 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddesi gereğince, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılmak suretiyle 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesi kapsamında, 5237 sayılı TCK’nın ise 142/1-b ve 143. maddesi kapsamında kaldığı, 765 sayılı TCK "nın 493/1-son, 102/3, 104/2. maddelerine göre, zamanaşımı sürelerinin 15 yıl ve 10 yıl olduğu, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 66/1-d, 67/4. maddelerine göre zamanaşımı sürelerinin 22 yıl 6 ay ve 15 yıl olduğu, zamanaşımı süresi bakımından 765 sayılı TCK’nın lehe olduğu, ancak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinden dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01/11/2008 tarihinden deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 22/11/2012 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin durduğu, durma süresinin 4 yıl 21 gün olduğu, bu durma süresinin her iki zamanaşımı süresine eklenmesi sonucu zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılması nedeniyle (...) 5. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 22.11.2019 tarihli ve 2018/172 Esas-2019/674 Karar sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.